MENÜ

Solomon'un doğrusu

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Fenerbahçe, son derece çekişmeli geçen ve tam 9 mağlubiyet aldığı bir normal sezonun ardından ilk play-off maçına çıkıyor. Tarihimizin en kaliteli sezonunu geçirdiğimiz bir yılda, play-off’un ne kadar zor geçeceği ortada. Rakip lige yeni gelmesine rağmen önemli bir çıkış yakalayan Antalya, Kanarya’nın en önemli ismi Solomon ise Amerika’da.
Bir haftada iki büyük üzüntü yaşadı Solomon. Hem babaanne, hem de anneannesini kaybetti. Herkesin insani değerleri, olaylara karşı verdiği duygusal reaksiyonlar, dini ve kültürel gelenekleri, davranış biçimleri farklıdır. Her sporcunun, profesyonellik anlayışı ve profesyonelliğe bakışı da farklıdır. Bizim toplumumuzda da, kaybedilen için yapılması gereken son görev çok önemlidir. Bir yanda insanlık görevi, diğer yanda mesleği, yani sana bel bağlayan milyonların umudu, sevinci ve hüznü. Tam bir ikilem. O, belki de kendisini büyüten çok sevdiği büyükannesini son yolculuğuna uğurlamayı tercih etti, kimisi ise babasını kaybettiği gün maça çıkıyor. Ne Solomon çok duygusal, ne diğeri çok ruhsuz. Herkesin kendi doğrusu var, kesin bir doğru ise yok. Ben olsaydım ne yapardım? Herhalde takımımla beraber olurdum. Ya da yönetici olsaydım, göndermezdim. Dedim ya tam bir ikilem. Solomon’un acısını paylaşıp, maça dönelim.
ABD’li olmayınca, delici özelliği olmayan Mrsiç’le oynamak durumunda kalan Fenerbahçe, rakip savunmanın dengesini hiç bozamadı. Gerek uzun, gerekse kısa oyuncu pozisyonlarında rakibe oranla çok üstün olan Fenerbahçe, o üstünlüğünü sahaya yansıtamadı bir türlü. Hücum organizasyonu aksayınca, toplar çember altına inemedi. Dışarıda da durum farklı değildi. Bir önceki maçta 33’te 21 üçlük atıp sezon rekoru kırılırken, dün bu oran 29’da 8’e düşünce son ana kadar ortada gitti maç. Çaylak coach Orhun Ene, taktiksel olarak takımını daha iyi hazırlamış. Kazanma noktasına da geldi Antalya ama galibi tecrübe belirledi.

YORUM YAZ