MENÜ

Şampiyonluk özlemi!

Abone Ol Google News

Maçın adamı Datome’nin de dediği gibi belki puan olarak çok fazla anlam taşımayan bir maçtı ama, gerçek bir Euroleague derbisiydi. Son yılın iki finalisti arasındaki derbi sonucu; oyuncuların, takımın, taraftarın, geleceğe daha özgüvenle ve moralle bakması açısından çok anlam taşıyordu. Evinde ortalama 90’ın üzerinde sayı atan Fenerbahçe Beko ile maç başına 88 sayı ile Euroleague’in en skorer takımı Real Madrid arasındaki mücadele 65-63 bitti. Düşünün artık sahadaki sertliği, mücadeleyi, savaşı... Tam bir final maçı gibi gibiydi. Fenerbahçe, Vesely farkı ile ilk periyotta farkı yakaladı! 24- 12’den sonra Real şutları sokmaya başlayınca maç kafa kafaya geldi. Geri kalanı ise bir satranç mücadelesi gibiydi. Sloukas’ın yokluğunda, Fenerbahçe hücum etmekte çok zorlandı, hiç asist yapamadı belki ama yine bir şekilde kazanmanın yolunu buldu. Bu da tecrübe, kazanmayı bilme farkıydı. Şutlar girmedi, hücumları organize edemediler, son 2 dakikaya 63-57 geride girdiler belki ama yine de galip gelmeyi başardılar. Bu kez ortalamalarının 30 sayı altında kaldılar ama sinir harbini savunarak aştı Obradoviç ve öğrencileri...

Haberin Devamı

Sol’deki dilenciler

Haberin Devamı

Ne zaman Real Madrid maçı izlesem, aklıma Madrid’in ünlü ‘Sol meydanındaki dilencileri’ gelir. Geneli çok iyi İstanbul Türkçesi konuşur.Turistlere rahat vermezler. 1 Euro vermeden, arkadaşlarınla bir kahve içip sohbet edemezsin. Son derece yapışkandılar. Dün de Madrid coachu Laso, kaptanı Fernandes, yıldızı Llull her zamanki gibi fazlasıyla hakemle oynadılar, bir düdük için yalvardılar adeta. Anadolu Efes maçında 2. centilmenlik dışı faulu geri alınan, hakemlerin ürkekliği nedeniyle oyundan atılmayan Llull, dün de daha ilk çeyrekte 2. kasti faulünü almıştı aslında. Ama hakemler yine o düdüğü çalmaya cesaret edemedi. 3. periyotta şımarıkça topu hakemlere fırlatıp teknik faulle atılmasına bile itiraz etti. Bir düdük almak için, bu kadar büyük yıldızların bu kadar küçülmelerini yıllardır anlayabilmiş değilim.

Datome farkı

Llull’un yokluğuna rağmen Campazzo ile maçı kazanacak noktaya getirdiler belki ama son periyotların adamı Guduriç’in üçlüğü ile maçın adamı Datome’nin inanılmaz turnikesi sonrası kazandığı basket faul, Fenerbahçe’ye arka arkaya 11. galibiyetini getirdi. B takım bu yıl bambaşka bir boyutta oynuyor. Euroleague şampiyonluğunu yıllardır beklemiştik. Kazanmanın ardırdan bir yıl geçti. Şimdiden çok özledik....

YORUM YAZ