Müesseseler mi, büyükler mi?

Tarihin en kaliteli normal sezonunun ardından, Play-Off da beklenildiği gibi başladı. Efes Pilsen-Karşıyaka 2. maçı dışında tüm karşılaşmalarda çekişme seviyesi üst düzeydeydi. Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın turu kolay geçecekleri öngörülürken, bir tane bile rahat maç kazanamadılar. İlk turun tek sürprizi, 5. maça uzaması beklenen Türk Telekom-Galatasaray serisinin en erken biten seri olmasıydı. Ligi ilk 4’te bitirenler, yarı finale kalan taraf da oldular. İşin ilginç tarafı 1-0 önde başlama avantajı 3. ve 4.’lerde. Bu sistemde ilk ikinin saha avantajı ise sadece teoride var, fiilen yok.

Beşiktaş-Telekom (0-1)
Mükemmel bir sezon geçiren Beşiktaş, 6 yenilgisinin 4’ünü Telekom ve Karşıyaka’dan aldı. Maddi sorunlar nedeniyle, hem bireysel, hem de takım olarak iniş çıkışlar yaşayan Siyah-Beyazlılar, bu durumdan en az hasarla kurtulmasını bildi. Banvit önünde başta Kaya, Drobnjak ve Shumpert olmak üzere takım olarak Final-Eight dönemindeki sorunlardan arınmış gözüktüler. Telekom ise Galatasaray’ı zorluk seviyesi yüksek 3 maçta da yenerek, kazanmayı bilen bir takım olduğunu gösterdi. Ancak bu kez karşılarında Galatasaray’a oranla daha tecrübeli, bu seviyelerde nasıl oynamasını daha iyi bilen coach ve oyunculardan kurulu bir takım var. Lig ve Avrupa’da 7 maçı uzatmaya giden, 7’sini de kazanan Beşiktaş, son dakikaları Galatasaray’a oranla çok daha iyi oynayacaktır. Michael Wright sakatlandıktan sonra dibe vuran ve toparlanma sürecini kolay atlatamayan Telekom, ligin sonuna doğru çıkışa geçti, şimdi de form grafiği olarak maksimuma yakın bir seviyedeler. Sonuçta iki takımın çok fazla silahı var. Mükemmel bir seri bizi bekliyor. Telekom 1-0’la büyük avantaja sahip. Akatlar’daki ilk maç belirleyici faktör olacak. Telekom önde ama, zorluk seviyesi üst düzey maçları lehine çevirebilen Beşiktaş, dezavantajlı durumdan kurtulacak potansiyele sahip. Siyah-Beyazlılar, burun farkıyla da olsa finale yakın olan takım konumunda.

Efes Pilsen-Fenerbahçe (0-1)
Geçen yılın rövanşı, bu kez yarı finalde yapılacak. Favori ise yine Fenerbahçe. Arka arkaya 8 maç kazanan Fenerbahçe’nin inanılmaz bir psikolojik üstünlüğü var Efes Pilsen’e karşı, Efes Pilsen’de de Fenerbahçe fobisi. Neredeyse denk iki gücün mücadelesinde bir tarafın yenilmeden 8 maç kazanması, istatistikleri de altüst ediyor. Geçmişi bırakıp bugüne dönersek, iki takım da sorunlu. Ülkesine gidip, geç dönen ve Antalya serisinde hiç oynamayan Solomon’un performansı, Fenerbahçe açısından çok önemli. İlk turdaki 4 maça da değişik oyuncularından yoksun çıkan Kanarya, oldukça yıprandı. Tanjeviç’in, Efes önünde nasıl bir rotasyon kullanacağı da merak konusu. Antalya serisinde, normal sezonun aksine daha dar bir rotasyonla Play-Off’ları oynayacağını gösterdi. Ama bunda sakatlıkların rolü ne kadar, yarı finalde göreceğiz. Efes, son yılların en çalkantılı sezonunu geçirdi. Herşeye rağmen, sezonu 2. bitirip, Karşıyaka’yı da 3-1’le geçtiler. Coach Ekrem Memnun, ABD’li Blatt’in aksine, Amerikalılar yerine, Türk ağırlıklı bir kadroyla oynamaya çalışıyor. Serkan’a, Ender’e, Kerem’e, Ermal’e ne kadar güvendiğini, bu takımın aslında onların takımı olduğunu hatırlatma çabası içinde. İlk maçı kazanabilirlerse, kendilerine güvenleri gelir ve seride denge sağlayabilirler. Aksi taktirde, hem 1-0, hem de seyirci avantajına sahip Kanarya, finale çıkan taraf olur.

Cuma günü başlıyor
16 Mayıs Cuma
20.00 Beşiktaş-Telekom (Akatlar)
17 Mayıs Cumartesi
19.00 Efes-Fenerbahçe (A.İpekçi)
19 Mayıs Pazartesi
Telekom-Beşiktaş (Atatürk)
20 Mayıs Salı
Fenerbahçe-Efes (A.İpekçi)
21 Mayıs Çarşamba
Telekom-Beşiktaş (Atatürk)
22 Mayıs Perşembe
Fenerbahçe-Efes (A.İpekçi)
24 Mayıs Cumartesi
Beşiktaş-Telekom (Akatlar)
25 Mayıs Pazar
Efes-Fenerbahçe (A.İpekçi)