MENÜ

Galatasaray yönetimine tavsiyem

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Yine bir derbi, yine olaylar ve demeç savaşları. Kimse kendi hatasını görmüyor, ilkokul çocukları gibi kavga sonrası “Ama hocam o başlattı” söylemi dışında ortaya hiçbir argüman koyamıyor.
Yıllardır hem Ülker Arena’da hem Abdi İpekçi’de maç izliyorum. Her hafta bu salonlardayım. Neden Abdi İpekçi’de daha çok olay çıktığını, Ülker Arena’da nispeten sakin maç izlendiğini açıklamaya çalışayım.
Salonların konumuyla doğru orantılı
Salonların fiziki yapıları ve coğrafi konumları ile kesinlikle doğru orantılı bir durum.
Fiziki yapılara bakalım.
Ülker Arena, İstanbul’un en yeni, dolayısıyla en modern ve konforlu spor salonu. Oraya gelen taraftarlar kaliteli hizmet alıyor, kaliteli koltuklarda oturuyor, kaliteli tuvaletleri kullanıyor, kaliteli restaurant ve kafelerde yiyip içebiliyorlar. Salona girer girmez görevliler herkesle ilgileniyor. Oturacakları yerlere kadar refakat ediyorlar. Aileler, kadınlar, çocuklar rahat koltuklarda oturarak maç izleyebiliyorlar. Böyle hizmet alan bir taraftar grubu da, olay çıkarmaktan imtina ediyor.
Abdi İpekçi, İstanbul’un en eski salonu. Salona girişler eski usul. Bilet numaralarına bakan yok. İsteyen istediği yere oturuyor. Daha doğrusu oturmuyor. Çünkü koltuk yok, oturma yerleri sert plastik. Herkes ayakta. Ailelerin ve çocukların rahat maç izleyeceği bir ortam yok. Herkes sigara içiyor. Loca yok, restaurant yok. Tuvaletler bakımsız. Böyle bir ortamda, taraftardan aynı tavrı beklemek de imkansız.
Gelelim coğrafi konuma.
Ülker Arena, Ataşehir’in göbeğinde. Salona hakim olan, kombine kartlara sahip kesim genellikle Ataşehir, Suadiye, Erenköy vs civarından gelen, eğitim ve maddi düzeyi iyi seviyede olan insanlar. Yani otokontrol mekanizması bulunan, farkındalığı olan, mesela yukarılarda bulunan küçük grupların yaptığı küfürlü tezahüratlara anında tepki koyup, onları susturabilen bir taraftar profili var. Ülker’in de büyük çabalarıyla orada bir basketbol kültürü ve basketbol taraftarı oluştu. İstenilen de buydu.
Abdi İpekçi ise, ‘hiçliğin’ ortasında. Mezarlıklar, surlar, tarlalar ve ürkütücü bir karanlık. Salona hakim kesim ise genelde o civardan gelen, futbol kültürüne aşina, küfür etmekten imtina etmeyen bir taraftar grubu. Tabii ki sağduyulu gruplar da var ama bu durum Ülker Arena’daki taraftar profili ile zıt orantılı.
Ülker Arena villa, Abdi İpekçi gecekondu
Kısacası, Ülker Arena lüks bir semtteki villa ise Abdi İpekçi varoştaki gecekondu. Bakın emniyetin kriminal raporlarına, Etiler’de mi, yoksa Esenyurt’ta mı suç oranı daha fazla...Bununla doğru orantılı olarak, Abdi İpekçi’de daha çok olay çıkıyor, Ülker Arena’da az...
İki takımın milyonlarca taraftarı var. Bu yazının özü, ‘Fenerbahçe taraftarı, Galatasaray taraftarından daha az olay çıkarır’ değildir. Fenerbahçe ve Galatasaraylılar arasında holigan da vardır, medeni taraftar da vardır. Bu yazı sadece iki takım arasındaki basketbola gelen seyirci profilindeki farklılığı ortaya koymaktadır.
Taraftara yakışır bir salon yapın
Galatasaray yönetimine tavsiyem, dünkü gibi neresinden tutarsanız tutun elde kalan,
taraftara şirin gözükmeye çalışmaktan başka birşeye benzemeyen açıklamalar yapmak
yerine, bir an önce doğru düzgün bir yerde,
modern, çağdaş, Galatasaray taraftarına yakışır bir salon yapmaları. Yoksa daha çok istenmeyen olaylar çıkar, daha çok seyircisiz oynama cezaları alırlar....

YORUM YAZ