MENÜ

Fener tarih yazmaya hazır!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Fenerbahçe ve Türk basketbolu için tarihi bir gün daha yaşıyoruz. Geçen yıl kılpayı kaçan şampiyonluktan sonra, genel kanı Fenerbahçe’nin İstanbul’da yarım bıraktığı işi bitireceği yönündeydi. Bugüne kadar da Fenerbahçe kimseyi yanıltmadı. Üst üste ikinci kez finale kalarak, ülkemizin gururu olmayı başardı.
Şimdi sıra şampiyonlukta.

6 yılda 4. final

Rakip Olympiakos. Sezon başında favori gösterilmiyorlardı belki ama kazandıkları iki Euroleague Final-Four’unda da favori değillerdi. Olympiakos-CSKA Moskova maçlarında hep aynı senaryo yazılıyor. CSKA Moskova maça iyi başlayıp farklı öne geçiyor, ardından Olympiakos birşekilde geri dönüp zafere ulaşıyordu. Cuma günü de aynısı oldu.
Eğer takımda Spanoulis ve Printezis gibi iki isim varsa, o takım her zaman kazanmaya adaydır. Kazanmayı bilen, kötü de oynasalar işleri bir şekilde yoluna koymayı başaran bu iki isim önderliğindeki Olympiakos, son 6 yılda 4. kez finale kalmayı başardı. Geride kalan 3 finalinde de ikisini kazandı bu ekip.
Aslında yıllardır aynı basketbolu oynuyorlar. Rakip ne yapacaklarını biliyor belki ama önlem alamıyorlar. Spanoulis, Printezis, Mantzaris ve Papanikolau gibi Yunan oyuncuların yanına, tamamlayıcı roldeki yabancıları monte eden, iyi savunma yapan, doğru şutu bulana kadar pas yapmayı deneyen bir düzenleri var.
Ama Spanoulis o kadar yaratıcı ve saha görüşü yüksek ki, sürekli şapkadan tavşan çıkarabiliyor.
Dün de ilk üç periyotta sadece serbest atış çizgisinden 4 sayı bulabildi, uzatmada 3 turnike ve bir üçlük atarak, CSKA Moskova’nın ipini çekti. Tabii bundan CSKA’nın oyun disiplinini tamamen kaybetmesi, son periyotta 0 asist yapmasının da payı vardı ama sonuçta Rus ekibini bu şartlara Olympiakos zorladı.

Sadece Spanoulis bu kez yetmez

Olympiakos’un kazanması sürpriz olarak nitelendirilde belki ama maç günü yazımda da belirttiğim gibi bu sonucu öngörüyordum.
Pekii, Olympiakos bir sürpriz daha yapabilir mi?
Tamam Spanoulis çok tecrübeli ve ‘winner’ bir oyuncu ama yaşı itibariyle artık beyni, vücuduna eskisi kadar hükmedemiyor. Sezon içinde baskı altında bir çok maçta son derece verimsiz oynadı. Milutinov, Birch ve Young gibi uzunlar kesinlikle kendi pozisyonlarını üretemiyor. Ya hücum ribaundu kovalıyorlar, ya da kısalardan asist bekliyorlar. Lojeski’nin yokluğu onlar için büyük eksiklik. Papanikolau eski formuna ulaştı ama Amerikalı oyuncuyu yedekleyen Papapetrou bu seviyeler için çok tecrübesiz.
İşin mental boyutuna gelecek olursak, onlar da Real Madrid gibi Fenerbahçe’nin gücünden ve taraftar desteğinden çekiniyorlar.
Bence Fenerbahçe maça 1-0 önde başlayacak.

Uzunlarımız ağır basıyor

Vesely-Udoh ikilisi, yukarıda saydığım Olympiakos uzunlarına büyük üstünlük kuracaklardır. Sloukas eski takımına karşı şu ana kadar çok iyi oynayamadı. Bobby Dixon’a biraz daha fazla iş düşebilir. Tüm savunmanın gözü Bogdanoviç’in üzerinde olacak. Yarı finalde de Real, Bogdanoviç’e çok konsantre olmuştu ama Fenerbahçe’nin sadece bir tane hücum opsiyonu yok. Nitekim Udoh attı, Vesely attı, Dixon attı, Kaliniç attı, Fenerbahçe kolay kazandı. Bogdanoviç çok olgunlaştı ve savunmayı harika okuyor. Yine onun üzerine yoğunlaşırlarsa Kaliniç gibi, Datome gibi, oynarlarsa Antiç ve Melih gibi ceza şutlarını çok iyi atabilen silahları var. Fenerbahçe, Real’e karşı tempoyu kontrol etmeye çalıştı ve bunu başardı.

Bu kez tempo artacak

Olympiakos’a karşı ise daha farklı oynamaya çalışacaklar. Çünkü, Atina ekibi de düşük tempoları seven bir takım. Sarı-Lacivertliler, Panathianikos serisinde de gördük, geçiş hücumlarını çok iyi oynayabiliyor, iyi savunma yapıp net ribaunt aldığı zaman da hızlı hücumlar bulabiliyor. Obradoviç’in bunları Olympiakos karşısında daha çok deneyeceğini düşünüyorum.
Formda, güçlü, alternatifi daha fazla ve arkasında binlerce taraftarı olan takım Fenerbahçe. Yani, şampiyonluğa yakın olan taraf Fenerbahçe. Bir aksilik olmazsa, bugün tarihi bir zafer yaşamaya hazırız.

YORUM YAZ