MENÜ

Devler ait olduğu yerde

Abone Ol Google News

Kazansaydık, Dünya Kupası’na gitmeyi 2 maç kala garantileyecektik. Karadağ, son iki maçını kazanıp umutlanmıştı. Tam kadro oynayan ender ülkelerden biriydi ev sahibi. Biz ise İspanya’yı yenmenin getirdiği moral ve özgüvenle çıkmıştık bu deplasmana. Oyuncuların çoğu genç ve tecrübesiz olunca, iç sahadeplasman farkı daha fazla ortaya çıkıyor. Yine de oyunun büyük bölümünde hakim olan taraf bizdik, tüm hatalara, girmeyen şutlara ve verilen ribauntlara rağmen. Ufuk Sarıca, Dubljeviç’i yıpratmak, Semih’i de korumak adına Oğuz Savaş’la başladı maça. Oğuz, Dubljeviç’e bir faul yaptırdı, bir basket ve bir de asistle, görevini yaptı. Ardından yıldız pivot 2 faul daha alınca ilk yarıdaki planlarımız tutmuştu. İkinci yarının başında da Tolga’nın ikili oyunları sonrası, Berkan ve Semih’le bulduğumuz basketlerle 51-43 öne geçtik. Ne olduysa bu anda oldu. Aslında Karadağ oyunu değiştirmek adına çok fazla birşey yapamadı ama pota altına sokmadığımız Dubljeviç’in uzak mesafe attığı iki şans üçlüğü sonrası gelen 20- 4’lük seri, sonumuzu getirdi.

Haberin Devamı

Kazanacak noktaya geldik

Haberin Devamı

Yine de kazanacak noktaya getirdik oyunu. Ufuk Sarıca’nın son 5 dakikada döndüğü 1-2-2 alan savunması, onları şaşırttı. Skor 69-66’yken Semih’e yapılan centilmenlik dışı faul sonrası umutlandık. Ama Semih, ikisini de kaçırdı. Ardından gelen top kaybıyla öne geçme ve maçı kazanma fırsatını teptik. Top kayıplarını çok iyi idare etmiştik, ama 9 kaybın yarısını son 5 dakikada yaptık. Yani en kritik anlarda. Bu da tecrübesizlik faktörü. Maçı kaybetmemizdeki en büyük neden ise ribauntlar. Onlar 16’sı hücum olmak üzere 41 ribaunt almış. Biz ise 26. Ribaunt alamazsan maç kazanamazsın. Yenilginin iyi tarafı şu oldu. Ankara’da 10 farkla yenmiştik, ikili averajı ele geçirdik. Gecenin güzel tarafı kaybetmemize rağmen Dünya Kupası’na gitmek oldu. Zaten bu takım bunu sonuna kadar hak etmişti.

YORUM YAZ