MENÜ

Darüşşafaka destan yazıyor

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Son yıllarda izlediğim en güzel, en keyifli, en kıran kırana maçta belki. Tabii ki sonucundan son derece mutluğu olduğumuz bir maç. Lokomotif Kuban ve Darüşşafaka’nın, finale bileğinin hakkıyla geldiğinin kanıtıydı belki de...

Bir tane kolay pozisyon vermediler. Takımlar basket bulabilmek için, ekmeği resmen taştan çıkardılar. Emek harcadılar, savaştılar, normal sürede yenişemediler ama biri kazanmak zorundaydı o da temsilcimiz Darüşşafaka oldu...

Sezonun MVP’si Wilbekın’a önlem alan ligin en iyi savunma takımı karşısında, ligin en iyi ikinci savunmacısı Daçka aynı karşılığı verdi. Hücumda ise bu sezon beklentilerin çok altında kalan Cummings kendini hatırlattı. 19 sayı atarken, uzunlarımız pota altında hiç etkili değilken tam 8 ribaunt aldı kısa Amerikalı. Eğer Darüşşafaka şampiyon olacaksa, artık onun da büyük katkısı var. 1.49 kala Kuban 70-63 öndeydi.

Bütün maçı harika oynayan Daçka son çeyrekte rakibine yeniliyordu. Ama Blatt’in öğrencileri asla pes etmeyen karakterlerini bir kez daha ortaya koydular. 11 saniye kala 72-69 gerideyken, top da onlardayken işimiz mucizelere kalmıştı. Ama Sant-Ross, Kuban kenardan oyuna başlarken topu kaptı.

O panikle gidip turnike atabilirdi belki ama Wilbekin’ı gördü. O da en iyi yaptığı işi yapıp üçlükle maçı uzatmaya götürdü. Uzatmada da geriden gelmenin avantajını kullanan Darüşşafaka, oynadığı 20 maçı da kazanan Kuban’a ilk yenilgiyi çok da güzel bir zamanda tattırdı. Tabii ki herşey bitmedi. İstanbul’daki maç da kolay olmayacak ama hem saha, hem psikolojik avantaj Darüşşafaka’da...

YORUM YAZ