MENÜ

Daha bitmedi

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Joventut Badalona, ULEB Kupası ilk tur grubunu lider bitirmişti tıpkı Beşiktaş gibi. Sadece tek yenilgisi vardı Galatasaray’la karşılaşıncaya kadar tıpkı Beşiktaş gibi. Onlar da kupanın en büyük favorisi, alternatif favorilerden Beşiktaş gibi. Tek farkları, İspanyol basketbolunu mükemmel uygulamaları, hızlı, tempolu hücum, agresif savunma, bol pasa dayalı bir sistem. Bugünkü maça baktığımız zaman Joventut Badalona’yı galibiyete çok daha yakın olarak görebiliriz. Oynadığı tüm maçları kazanırken, rakiplerini yenmekle kalmayıp ezip geçen Joventut, ortalama 20 sayı farkla almış galibiyetleri. Tek yenilgileri 1 basketle Telekom’a karşı, onda da takımın en önemli silahı Rudy Fernandez, Ribas, Hernandez Sonseca gibi üç silahından yoksundular.
Gerek İspanya, gerekse ULEB Kupası’nda ortalama 88 civarı sayı atan, 17 asist yapan, 11 top çalan, bu yüksek temponun sonucu olarak da fazla sayılabilecek bir şekilde (18) top kaybeden Joventut, yenilmeyecek bir takım mı? Tabii ki değil. Tek maçlı sistemler, uzun lig maratonu ya da grup karşılaşmalarından farklı oynanır, farklı bir havası olur. Günlük performanslar ön plana çıkar. Rakibin kısaları Mallet, 17 yaşındaki Rubio, Fernandez, Lavinia ve Ribas çok hızlı ve çabuklar. Galatasaray’da aynı fiziksel özelliklerde oyuncu olarak sadece Brown ve Hite’ı gösterebiliriz. Dış oyuncu savunmasında sorun yaşayabilir Sarı-Kırmızılılar, keza pivot pozisyonda da Hüseyin’in tam olarak hazır olmaması nedeniyle, 2.12’lik Sonseca ve 2.11’lik Popoviç’in karşısında durmakta zorlanabilir Galatasaray savunması. Alan savunması ya da tam saha baskı denenebilir, rakibi düzenden çıkarmak için. Aslında Galatasaray bunu çok iyi yapıyor. Takım olarak mücadeleci bir yapıya sahip olan Sarı-Kırmızılılar, rakibi bozmayı çok iyi becerdi kazandığı ULEB Kupası maçlarında. Bu onların en büyük avantajı olacak. Beşiktaş maçında çok kötü hücum eden, bir türlü organize olamamayan Galatasaray, mutlaka iki daha iyi olmalı Joventut önünde. Çeyrek finalin durgun ismi Dee Brown’dan bu maçta patlama bekliyorum. O iyi başlayıp, takımı da oynatırsa, Hite, Cüneyt, Cenk ve diğerlerinin havaya girme olasılığı yüksek. Zaten Galatasaray havaya girdi mi, kolay kolay tutulmuyor, Gran Canaria maçı da buna en büyük örnek.
En büyük endişe, favori gösterilmeyen Galatasaray’ın yarı finale kalarak “Artık ben görevimi yaptım” havasına bürünmesiydi. Ancak gerek coach Murat Özyer’in kişiliği, gerekse oyuncuların karakter yapısı buna uygun değil. Hepsi finalist olmak, bir sürpriz daha gerçekleştirebilmek için çeşitli planlar yapıyorlar şimdiden. Çıkıp kazanmak için şartları sonuna kadar zorlayacaklarından en ufak bir şüphem yok.

YORUM YAZ