MENÜ

Ataman hak ediyor

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Tanjeviç’e tanınan şans Ergin Ataman’a da verilmeli. Bir sistem oturtulacaksa, Orhun Ene gibi, kötü şampiyona sonrası kenara itilmemeli. Yapabileceğinin en iyisini yaptı. Altyapılardan oyuncu fışkırıyor. Eğer altın madalyalı 24 oyuncunun yüzde 20’sini üst düzey oyuncu yapabilirsek, elimizde 5 yıldız olur.

Beklentim karşılandı


A Milli Basketbol Takımımız, Dünya Kupaları’nı, Avrupa Şampiyonaları’na göre daha iyi oynuyor. 2006 ve 2010’dan sonra Dünya’nın en iyi 8 takımı arasına girmek kimilerine göre başarı, kimilerine göre başarısızlık. Aslında bu takım beklenildiği kadar oynadı. Turnuva öncesinde, net bir skorerimizin olmadığını, hücumda sayı sıkıntısı çekeceğimizi ama iyi savunma yapacağımızı belirtmiştim. Her maç bir iki oyuncunun sivrilmesi, sorumluluğu, mücadeleyi, iyiyi, kötüyü paylaştığımız takdirde beklentilerin üzerine çıkacağımızı yazmıştım. Bu takım da bunu yaptı. Kapasitesini fazlasıyla zorladı, Litvanya karşısında biraz daha iyi oynasa, sınırlarımız dışında elde edilen en iyi sonucu alacaktı.

15 yılın en sınırlı takımı


Avrupa ikincisi olduğumuz 2001 yılından sonra bütün şampiyonalara favori ve madalya adayı olarak gittik. Yine evimizdeki 2010 Dünya Şampiyonası dışında, 2005, 2007, 2009, 2011 ve 2013’te 8.’likten yukarı çıkamadık. O kadrolarda İbrahim, Serkan, Mehmet Okur, Mirsad, Ersan, Enes, Hidayet, Ömer Onan, Semih vs. gibi NBA ve Euroleague yıldızları vardı. Bu yıl oynadığımız basketbol eleştiriliyor belki ama, o kadar eksiğe ve son yılların en sınırlı hücum kapasitesine sahip takımı, yıldızlı kadrolardan çok da farklı hücum etmedi. Evimizdeki turnuvalar hariç, o kadar skorere rağmen yine ortalama 60’lı sayılarda kalıyor, hücumda ne oynadığımızı kimse bilmiyordu. Tabii ki kötü hücum ettik ama daha önceki kadrolara baktığımızda bu takımı bu nedenle ağır eleştirmek biraz haksızlık olur.

Kadro seçimi


Bir çok oyuncunun bu takımda ne işi olduğu konuşuluyor. İyi de dışarıda bir sürü yıldız vardı da Ataman mı kadroya almadı. Eldeki oyuncular bu. Ergin Ataman’ın şanssızlığı, yıllardır takımın başına geçeceği konuşuluyordu, bütün yıldızlarımızın devri kapandıktan sonra görev ona düştü. Daha önce de eleştirmiştim. Rotasyonda düşünmediği, sadece ‘ya Ender ya da Kerem’e bir şey olur’ diye İspanya’ya götürdüğü Barış Ermiş’in yerine Melih ya da Serhat gibi iki şutörden birini tercih edebilirdi. Nitekim 3. oyun kurucu olarak kadroda bulunan Sinan ve Emir’in yanı sıra, Melih ve Serhat da bu pozisyonu idare edebilirdi.

Grup zayıf mıydı?


En çok bahsedilen konu ise en zayıf gruptan ikinci olarak çıktığımız. Bakıyorum, bizim grupta Mısır, İran, Angola, Güney Kore gibi takımlar yoktu. A Grubu’nda Mısır ve İran elenmiş. B Grubu’nda Filipinler ve iki kere fark attığımız Porto Riko, D Grubu’nda Meksika ve Güney Kore. Bizde ise son Avrupa Şampiyonası’nda derece yapmış Ukrayna ve Finlandiya dışarıda kaldı. Düz mantıkla baktığımızda diğer gruplarda olsaydık ikinci tur cepteydi, bizim grupta ise bir tane bile kolay lokma yoktu.

Bundan sonrası ne olacak?


Birçok oyuncunun bu takımda ne işi olduğu konuşuluyor. İyi de dışarıda bir sürü yıldız vardı da Ataman mı kadroya almadı. Eldeki oyuncular bu. Ergin Ataman’ın şanssızlığı, yıllardır takımın başına geçeceği konuşuluyordu, bütün yıldızlarımızın devri kapandıktan sonra görev ona düştü. Daha önce de eleştirmiştim. Rotasyonda düşünmediği, sadece ‘ya Ender ya da Kerem’e bir şey olur’ diye İspanya’ya götürdüğü Barış Ermiş’in yerine Melih ya da Serhat gibi iki şutörden birini tercih edebilirdi. Nitekim 3. oyun kurucu olarak kadroda bulunan Sinan ve Emir’in yanı sıra, Melih ve Serhat da bu pozisyonu idare edebilirdi.

Bölündükçe bölündük


Dünya Kupası’nda yarı finale doğru gidiyoruz, ülkede binlerce çatlak ses. Yıllardır Turgay Demirel varsa ben bu takımı tutmam, Tanjeviç’in takımını desteklemem diyenler. Bu sene Cenk’i yerin dibine sokanlar, geçen sene Cenk yoksa biz de yokuz diyorlardı, milli takımın yenilmesine seviniyorlardı. Bu yıl da anti Ergin Ataman’cılar meydanda. Zaten halkımız bölündükçe bölünmüş, kendisi gibi düşünmeyenden nefret ediyor, en azından milli forma altında bir bütünlük sağlansa, galibiyetlere beraberce sevinebilsek, şu turnuvanın tadını çıkarabilsek güzel olurdu ama olmadı. Kulüpçülük, milli takımın üstüne çıkmış. Hala Fenerbahçe-Galatasaray serisinin kini bitmemiş. Ergin Ataman, Galatasaray’ın değil Milli Takım’ın coachu. Cenk o son saniye üçlüğünü Galatasaray için değil, Türkiye için attı. Emir, o müthiş performansları Ay-Yıldız için sergiledi Fenerbahçe için değil. ‘Bana ne Milli Takım’dan beni kendi kulübüm bağlar’ diyorsanız orası başka. Ama ne olursa olsun, Türk Milli Takımı kaybetti diye sevinenleri hiçbir zaman anlayamayacağım...

Tanjeviç mi, Ataman mı ?


Tanjeviç, takımı Dünya ikincisi yaptıktan sonra geçen yıl, tarihimizin en kötü Avrupa Şampiyonası’nı oynattı. İlk kez ilk turda elendik. O takımda Ersan İlyasova ve Hidayet Türkoğlu da vardı. Hücumlarımız yine bir şeye benzemiyordu ama en azından bu takım kaybettiği maçlarda bile sonuna kadar mücadele etti, giydiği formanın hakkını verdi.

YORUM YAZ