MENÜ

Altın Jenerasyon!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

4-5 yıldır bütün altyapı kategorilerinde, Avrupa ve Dünya Şampiyonaları’nda kürsüye çıkıyoruz. ‘Altın jenerasyon’ diye adlandırılan bu gençlerimiz, bizim geleceğimiz. Son olarak Ümit Milli Takımımız, Avrupa üçüncüsü oldu. Bana göre uzak ara turnuvanın en iyi takımıydık.

Aslolan madalya kazanmak mı, A Takım’a oyuncu yetiştirmek mi? Tabii kazanmak, kazanmayı öğrenmek, yarışmacı bir karaktere sahip olmak önemli. Ama daha da önemlisi, bu pırıl pırıl gençlerimizi üst düzey oyuncu yapabilmeyi becerebilmek.

Yıllardır bu oyuncuları bir yere kadar getiriyoruz, ama sonra bu turnuvalarda bizim gençlerin ezip geçtiği oyuncular ya NBA oluyor, ya Euroleague yıldızı. Bizimkiler ise sıradan TBL oyuncusu... Bir yerlerde, birşeyleri yanlış yapıyoruz...

Herkes konuşuyor, herkesin fikri var ama ortada sonuç yok.

Oyuncu, oynayıp kendini geliştirebileceği bir kulüp yerine, para alıp oturacağı kulübü tercih ediyor. Oyuncu menaceri, kısa yoldan para kazanmak peşinde. Sporcusunu doğru kulübe, doğru coacha yönlendirmek yerine, en çok para alacağı kulübe yönlendiriyor.

Hiçbir sporcunun bireysel gelişim coachu yok. Bütün kulüpler böyle bir çalışma tarzına karşı. ‘Benim coachum var, başkasına gerek yok’ düşüncesindeler.
Bireysel gelişim idmanı yapamıyorlar.

Basketbol Federasyonu bu gençlere inanılmaz yatırım yapıyor. Bütün yurdu tarayıp binlerce oyuncu arasından seçmeler yapıyorlar. Kamplarla, şampiyonalarda her türlü ihtiyaçları karşılanıyor. Hiç bir federasyonda, bizdeki kadar altyapı imkanları yok.

Ama bu altyapı şampiyonalarını da gözden geçirmek gerekiyor bence. Bu yıldız adayı oyuncular, her yıl yaz aylarını takım idmanları ile geçirmek zorunda kalıyorlar. Bireysel gelişim idmanı yapamıyorlar. Turnuva bitiyor, kulüp takımlarına dönüyorlar.

6 yabancı kuralı da çok tartışılıyor.

Olumlu yönleri de var, olumsuz tarafları da. BSL’de yer alan hiçbir kulübün oyuncu gelişimini umursadığını sanmıyorum. Euroleague düzeyindeki takımları geçtim, hepsi günlük başarı peşinde olduğu için, ‘5 Amerikalı’yı oynatayım, iki maç daha kazanayım yeter’ zihniyeti Türk basketboluna da birşey kazandırmıyor. Daha yazacak çok şey var belki. Sonuç olarak herkesin bir araya gelip, bu gençlerin ‘heba olmaması’ için taşın altına elini koyması, bazı projeler üretmemiz gerekiyor.

YORUM YAZ