MENÜ

Teslim olmadı

Abone Ol Google News

Grubun liderliğine aday iki ekibin kapışmasını zevkle heyecanla izledik. Jesus, uzun bir aradan sonra Osayi’yi sahaya sürmüş (iyi ki sürmüş, sahanın yıldızı idi) 3’lü defansın önüne de İsmail Yüksek ile Mert Hakan’a görev vermişti. İrfan Can ve Batshuayi de formayı kapmışlardı. Methini çok duyduğumuz Rennes ilk 45 dakikada Fenerbahçe’den yediği baskıdan ne oyuna hakim olabildi, ne de kaleye Altay’ı tehdit edecek tek şut atabildi. Hele maçın hemen başında Batshuayi, kale önünde topu kaleciye nişanlamasa, maçın çok farklı bir hikayesi olacaktı. İrfan Can’ın attığı golün VAR’a takılması da onun adına şansızlıktı.

Haberin Devamı

Devre golsüz bittiğinde Jesus bu defa hamle yapar diye düşündük. Çünkü Lincoln, King ve Batshuayi etkili olamıyordu.

Sevinmeli mi, yoksa...

Zengin kulübeye rağmen Jesus ikinci yarıya da aynı 11’le başladı. Halbuki maçın gidişatını değiştirecek isimler (Ferdi, Crespo, Zajc, Pedro, Valencia) yanı başındaydı.

İkinci yarının başında rakip 10 dakika içinde 2 gol bulunca hesaplar karıştı. İrfan Can’ın bu gollere gecikmeden cevap verdiği, alkışlanacak golü Fenerbahçe’yi yine maça ortak etti. Jesus geçikmiş hamleleri son 25 dakikada geldi. Pedro (Batshuayi), Valencia (King) ve Emre Mor’u (Lincoln) sahaya sürdü. Ondan sonra Fenerbahçe maçın tek hakimi oldu. Gitti denilen maçı, son dakikalara sığdırdığı Valencia penaltısı ile kurtardı ve teslim olmadı. Fenerbahçe 2-0’dan maçı kurtardığı için sevinmeli mi, yoksa böyle bir rakibi yenemediği için üzülmeli mi?

Haberin Devamı
YORUM YAZ