Spor Ekonomisi

Vadiden yeşil sahalara indi

Konya merkezli Atiker Sıralı Otogaz Sistemleri, rotasını dizilerden yeşil sahalara çevirdi. Kurtlar Vadisi, Arka Sokaklar gibi dizilerle adını duyuran şirket şimdi de, Konyaspor’a isim sponsorluğuyla gündemde.

Konyaspor sezon bitimiyle birlikte isim değişikliği yaşadı. Önümüzdeki sene yeni bir isimle lige ‘merhaba’ diyecek olan takım, bundan sonra Atiker Konyaspor olarak sahalarda mücadele verecek.
Yine bilindiği gibi Konyaspor’un uzun yıllardır isim sponsorluğunu Konya Şeker markası olan Torku yapıyordu...

2013-14 sezonundan bu yana 3 yıl süreyle sponsor olarak kulübe destek veren Torku’nun isim sözleşmesinin bu yıl sonlanmasıyla birlikte önümüzdeki sezon Yeşil-Beyazlılar’a Atiker isim sponsoru olarak adını verdi. Anlaşmanın kapsamı gereği ise süre olarak 3+2 yıllık olacağı belirtiliyor. Atiker Sıralı Otogaz Sistemleri ismi aslında kamuoyuna hiç de yabancı değil. 1970 yılında Mehmet Ali Atiker tarafından kurulan bu marka, Kurtlar Vadisi, Arka Sokaklar gibi dizilerin sponsoru olarak tanınıyor.

İSO ikinci 500’de yer alıyor

Atiker Şirketler grubu bünyesinde Oto LPG/CNG yakıt sistemleri üretimi, metal, tekstil, elektronik, ayakkabı, dış ticaret, pazarlama konularında faaliyet gösteren çok sayıda firma bulunuyor. Bu arada, grup şirketlerinden LPG ve CNG sistemlerinin üretimi, satışı ve ihracatı konularında faaliyet gösteren Atiker Metal A.Ş, İstanbul Sanayi Odası’nın 2015’te yayınladığı Türkiye’nin ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu listesinde 283. sırada yer alıyor.

Minnet borcunu ödemek

Atiker Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Atiker, Konyaspor’a verdikleri bu desteği, memleketlerine olan minnet borçlarını ödemek olarak değerlendiriyor. Atiker, yapılan anlaşmayla ilgili olarak şunları söylüyor: “Biz Konya’da doğduk ve Konya’da para kazanan bir sanayiciyiz. Konya’ya da minnet borcumuzu ödememiz gerekti. Bu nedenle sosyal sorumluluk olarak gördüğümüz konuda Konya’yı Türkiye’de en iyi şekilde tanıtabilmek için zaten bir marka olan Atiker ile Konyasporumuz’u birleştirip daha iyi bir yerlere getirmeyi canı gönülden istiyoruz. Ve her zaman Konyaspor’un yanındayız, bundan sonra da daha kuvvetli bir birliktelik ile bunu sürekli hale getirdik. Konyamız’a ve Konyasporumuz’a hayırlı uğurlu olmasını dilerim. Konyasporumuz’a geçmişte destek veren tüm kişi, kurum ve kuruluşlara da ayrı ayrı teşekkür ederim.”

Koton’dan sportif miniklere özel koleksiyon

Koton bu yaza, özel bir spor koleksiyonu ile ‘merhaba’ diyor. Marka, çocuklar için hazırladığı ‘Back to Sport’ Koleksiyonu ile, minikleri harekete davet ediyor. Yazın tüm enerjisi ile birlikte çocuklara ‘daha çok hareket, daha çok spor’ mesajını vermeyi amaçlayan Koton, çocuklar için büyükleri bile kıskandıracak enerjik bir spor koleksiyonu hazırlamış. Back to Sport Koleksiyonu içinde yer alan tasarımlar arasında taytlar, şortlar, baskılı tişörtler ve mayolar ön plana çıkıyor.

Sloganlı tişörtler

Back to Sport Koleksiyonu’nda, tüm çocukları daha fazla hareket için motive eden sloganlı tişörtler öne çıkıyor. Şirket, kızlar ve erkekler için iki ayrı seri şeklinde hazırladığı koleksiyonda, kullanılan renkler ve farklı baskı teknikleriyle çocuklara eğlenceli bir stil katmayı hedeflemiş. Ayrıca tasarımlarda tercih edilen kumaşlar ve modeller de spor yapan çocukların ihtiyaçlarına yönelik olarak hazırlanmış.

Hava akımı oluşturan ayakkabı geldi

Dünyanın en büyük spor markalarından Anta, ileri teknolojiyle donatılmış spor laboratuarında ürettiği, spor ayakkabıda maksimum yastıklama sunan A-Looop modelini Türkiye’de de satışa sundu. A-Looop, ayağın yere vurduğu anda oluşan enerjiyi özel tasarımı sayesinde minimize ederek sporcuyu darbeden koruyor. A-Looop modelinde, sentetik deri ile hava geçirgenliği yüksek tekstil malzeme birlikte kullanılmış.

Darbe etkisi

Bu özelliğiyle sportif faaliyetler sırasında ayakları serinleten bir hava akımı oluşturarak sporcunun performansını artırıyor. Zemin kavramasını artırmak için ayakkabının tabanında kauçuk malzeme tercih edilmiş. Epitaksiyel halkalardan oluşan dış tabanıyla darbe etkisini orta tabandan tüm ayağa yayan A-Looop, böylece yerden gelen darbe enerjisinin hafifletilmesini sağlıyor, sporcuya denge ve rahatlık sunuyor.

Türk insanı en çok ‘yürümeyi’ seviyor

DORinsight tarafından yapılan “Sağlık ve Spor Araştırması”na göre Türk insanının en çok tercih ettiği spor yürüyüş yapmak olurken sadece hasta olduğunda doktora gidenlerin oranı yüzde 52, diyet yapmayanların oranı ise yüzde 66. Online olarak tamamlanan araştırmaya; Türkiye temsili, ABC1C2DE sosyo-ekonomik segmente mensup 10 bin 468 kişi katıldı. Araştırma kapsamında, katılımcılara sağlıklarına ne kadar dikkat ettikleri, spor yapıp yapmadıkları, ne sıklıkla doktor kontrolüne gittikleri gibi sağlıklarına ilişkin sorular soruldu. Çalışmadan aşağıdaki bulgular elde edildi:

Araştırmaya göre spor yapan katılımcıların en çok tercih ettikleri sporun; yürüyüş yapmak olduğu görülüyor. Yürüyüşten sonra en çok tercih edilen sporlar kadınlarda pilates, erkeklerde futbol olurken hem kadınlar hem de erkekler için üçüncü sırada ise koşu geliyor. Bu sporların nerede yapıldıkları sorulduğunda yüzde 56 oran ile yürüyüş ve koşuya çıkarak spor yapanların dışında, katılımcıların yüzde 21’inin spor salonlarından yararlandığı ortaya çıktı.

Kontroller ihmal ediliyor

Ankete katılanların verdiği cevaplara göre ayda bir düzenli doktor kontrolüne giden katılımcıların oranı yüzde 8, 2-3 ayda bir gidenler yüzde 14. Altı ayda bir gidenlerin oranı yüzde 17. Sadece hasta olduğunda doktora gidenlerin oranının yüzde 52 olması anketin ortaya koyduğu bir diğer önemli sonuç oldu. Hiç doktora gitmeyip sağlığını ihmal edenler ise katılımcıların yüzde 9’unu oluşturuyor. Bununla birlikte düzenli yaptırmanın aslında çok önemli olduğu check-up yaptırma oranlarına bakıldığında; katılımcıların yüzde 38’inin düzenli olarak check-up yaptırmadığı, yüzde 35’inin hayatında hiç check-up yaptırmadığı, yalnızca yüzde 18’inin düzenli check-up yaptırdıkları ve yüzde 9’unun yalnızca bir kere check-up yaptırdığı görülüyor.

Diyet yapmıyoruz

Araştırmada elde edilen bulgulara göre ankete katılanların yüzde 50’sinde ciddi bir hastalık bulunmuyor. Geriye kalan katılımcıların ise en çok karşılaştıkları hastalıklar sırasıyla; sinüzit, alerji, migren ve gastrit. Bu hastalıklarla ilgili önemli olan bir diğer konu da katılımcıların hastalıklar hakkında ne kadar bilgi sahibi olduğu. Katılımcıların yüzde 48’i hastalıklar hakkında bilgi sahibi olduğunu düşünüyor. Geriye kalanların yüzde 16’sı bilgi sahibi olmadıklarını belirtirken yüzde 36’sı ise kısmen bilgi sahibi olduğunu düşündüklerini belirtiyor. Katılımcıların diyet yapma oranlarını sorulduğunda yüzde 66’sının diyet yapmadıkları tespit edildi.

Üç büyüklerin teknoloji yarışı

Fenerium, GS Store ve Kartal Yuvası mağazaları ile sektörde faaliyet gösteren üç büyükler, ürün çeşitliliğini her geçen gün artıyor. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın yeşil sahadaki rekabeti artık teknolojik ürünlerde de yaşanıyor. USB’lerden kulaklıklara, tablet kılıflarına kadar adeta teknoloji market gibi faaliyet gösteriyor.

Dalışta ‘maske’ dönemi

Su altı dünyasını keşfetmek için şnorkelle dalmayı birçoğumuz denemişizdir. Eğlenceli bir aktivite olsa da su altında şnorkelle nefes almanın zorluğundan yakınanlarının sayısı hiç de az değil. Decathlon’un su sporları markası Tribord kullanıcıların bu düşüncesinden yola çıkarak ‘Easybreath’ maskesini üretmiş. Bu maske, karadaki gibi ağızdan ve burundan kolay bir şekilde nefes alabilmek için tasarlanmış.

Buğulanma karşıtı cam

Dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinden Red Dot ‘En İyi Ürün’ tasarım ödülünü kazanan ve Decathlon Innovasyon Ödülleri birincisi olan bu maske, geniş yapısı sayesinde 180 derece görüş açısı ve çift airflow sistemiyle buğulanma karşıtı cam imkânı sunuyor. Suyun maskenin iç kısmına girmesini engellemek için Easybreath, dalış anında koruma sağlayan bir mekanizma bulunduruyor. Ayrıca maske farklı renkleri sayesinde görülebilirlik sağlıyor ve yaşanabilecek çarpışmaları engelliyor.