Tek santrafor yeter

Transfer döneminin en şanslı takımları, başarılı kadrosunu bozmayarak teknik direktör istikrarını yakalayan ekiplerdir. Ve bu takımların başında Beşiktaş geliyor. Bu avantajların rahatlığıyla da transfer dönemine biraz ağırdan alarak başladılar. Fikret Orman dönemi başladığı andan itibaren transferlerin yüzde 60-70 oranında başarılı olması ise bir başka rahatlık sebebiydi. Yıllardır kanayan yara stoper mevkiine yapılan Pepe transferi ile önce savunma kalitesi, tecrübesi ve lider özellikli bir oyuncuyu alarak uzun yıllardır izleyeceğimiz en kaliteli defans 4’lüsünü oluşturdular.

Gomez gibi bir isim...

Talisca’nın belirsizliğinin ortadan kalkmasıyla olası bir 10 numara ihtiyacı olmayan takımın artık elle tutulur tek problemi ise forvet pozisyonu. Aboubakar’ın gidişi ile birlikte sadece Cenk Tosun ve daha ziyade hamle olarak iş görecek Mustafa Pektemek eldeki tek seçenek. Ancak bu seçenekler bırakın Şampiyonlar Ligini, Süper Lig için bile yetersiz kalır. Bu yüzden birçok dünya yıldızının adı geçse de yine ağır kanlı davranan yönetimin takımın ihtiyacı kadar ekonomiyi de önemsediği bir gerçek. Ama başka bir gerçekte hayatta olduğu gibi futbolda da risk almadan rızk olmadığı. Yani artık hedef anlamında sadece lig şampiyonluğunun yetmeyeceği Beşiktaş için fedakarlık yaparak alınacak ve Mario Gomez etkisi yaratacak bir santrfor transfer dönemini başladığı gibi başarılı bitirmek demek.

Büyük bir sıkıntı yok

Tabi bunları söylerken Spor Toto Süper Lig’in en kaliteli Türk sol beki Caner Erkin’in, Başakşehir performansıyla Şenol hocaya iyi bir hamle olduğunu ispat eden Mustafa Pektemek’in katkılarını hesaba katarak bir santrfor yeter diyorum. Bugün arkadaşlığın tavan yaptığı, oynayan, oynamayan oyuncu ayrımın yapılmadığı Beşiktaş için yeni sezon öncesi büyük bir sıkıntı gözükmüyor