MENÜ

120 dakikadan sonra maksimumu verdiler

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

3.'lük için bile olsa hedefi olan taraf Fenerbahçe olunca daha fazla adamla rakip kaleye gitmeye çalışan da Sarı Lacivertliler oldu ilk yarıda.

Çok organize olabildiler mi? Hayır. Çünkü alışık değillerdi. Set hücumunu,topla oynarken rakibin boş alanlarını bulmayı, uzaktan şutları ile kapanan takım çözdükleri pek görülmemişti. 45 dakika özelindede görüntü yine aynıydı. Serdar Gürler'in olmayışı, sezon boyunca iyi bir santrfor performansı yakalayamayan kolu kanadı kırık Gençlerbirliği hücum konusunda can çekişiyordu.

Fakat Mehmet Topal'ın yaptığı faulle yakaladıkları fırsatı Selçuk'la değerlendirerek Volkan Demirel'in de hatasıyla içeri skor avantajı ile gittiler. Tabir-i caizse körün taşı gibi kaleyi bulan ilk şutları gol oldu. Fakat bu gol moral bozukluğu getirmedi Sarı Lacivertliler'e. İkinci yarıya ise iyi başlayan taraf Fenerbahçe'ydi. Alpler'in çabası, Lens'in "al da at" ortası ve ikramı geri çevirmeyen Van Persie golünü erken bulmaları maçın kırılma anı oldu.

Sonrasında daha fazla topa hakim olmaları ve Gençlerbirliği'nin kendilerini hücum olarak hiç rahatsız etmemesine rağmen golü İsmail'in çabası iyi olsa da biraz ağır bir penaltıyla bularak maçı çevirmeyi başardılar.

Oyun kalitesi anlamında çok keyif vermeseler de perşembe akşamı 120 dakika oynamış bir takımın yapabileceği maksimum işleri yaptılar aslında. Sonuçta İsmail, Alper ve Lens'in biraz daha iyi oynadıkları bir maçı kazanarak 3.'lük yarışında son 2 maça avantajlı girdiler.

YORUM YAZ