MENÜ

Tevazu ve gurur!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Fatih Terim’in EURO 2008 kadrosunu yetersiz bulup, bu haliyle Türkiye’nin gruplardan çıkmasının çok zor olduğunu düşünenlerdendik. Ama Türkiye, futbol oynanmadan yarı finale, Almanya da, finale çıkılabileceğini bu turnuvada gösterdi. Olan Türkiye’nin yarı finaldeki muhteşem futboluna oldu. İtiraf edelim bizler, Çek ve Hırvat futbolseverleri şimdi daha iyi anlıyoruz!
Ciddi eleştirilere hedef olan bu kadro, yarı final oynama ve son maçtaki performansıyla, yetki ve sorumluluk sahibi olarak Fatih Terim’i haklı çıkardı. Teknik adamların tercihlerinin, sorumluluğunu üstlendikleri takımın kaderini belirmesi kadar, kendi kariyerleri için de çok ciddi bir ölçüt olduğu gerçeğinden hareketle, “Kadroda şu olsaydı şöyle olurdu!” şeklindeki yorumların bu aşamadan sonra bir anlam ifade etmeyeceğini özellikle vurgulamak isteriz. Zira bu turnuva süresince üzerinde durulan konu da bu değil, Terim’in tavır ve davranışlarıdır. Özellikle medyaya, kazanılan bir maç sonrası basın toplantısında takındığı tavrın çağdaş bir spor adamı kimliğiyle bağdaşır bir yönü yoktur. O tavrın orada tepki bulmaması da ayrı bir yazı konusudur.
Terim’in her şeye karşın takımımızın ülkeye yaşattığı heyecana katkıları nedeniyle kutlanması gerektiğine inanıyoruz. Ancak, 2002’de ülke futboluna yaşattığı tarihi zaferdeki katkısı tartışılmayacak bir başka spor adamı Şenol Güneş’e, sırf tevazu sahibi olduğu için yapılan haksızlıkları gün ışığına çıkarması açısından önemli bir görevi de farkında olmadan yerine getirdiğine dikkat çekmek ve kendisini bu anlamda da kutlamak (!) isteriz. Zira dün hak etmediği saldırıların hedefindeki Güneş’in bugün özür yazılarına muhatap olmasını onun bu tavır ve davranışları sağlamıştır.
Son söz: Zaman, “Fazla tevazu gösterme gerçek sanırlar” sözünü tartışma zamanıdır. Ne dersiniz?

YORUM YAZ