MENÜ

Suç ve suçlu

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Eğer o holiganın, maçın bitmesine 17 saniye kala sahaya girip tokat attığı oyuncu ve arkadaşları tarafından evire çevire dövüldüğü deli saçması hareketi olmazsa, Trabzonspor daha başında sezonu kapatmayacaktı. Öyle ki; bugün Sivasspor, Şampiyonlar Ligi şansı yaratsaydı, kendilerini İnter toto’ya iten 3’lü averaja itiraz konumuna, “Cuma çetelecisi” teknik direktörünün iddia ettiği gibi dualarla değil, o deli saçması sayesinde gelmiş olmayacaktı. Bu bir.
İkincisi; eğer, yasak olduğu halde tribüne nasıl sokulduğu belli olmayan meşaleler yakılmasa, bunu raporuna yazmak zorunda kalan gözlemciye, VİP 1 tribününde, yüz yüze ana-avrat küfredilmese bu ceza da olmayacaktı.
Bunlar Trabzon taraftarının çuvaldızı kendine batırması gerektiği noktalar. Zira, kurumun bir sezonuna mal olan turuncu tişörtlü kişi şimdi çevresine, yediği dayağı değil, atmaya çalıştığı yumruğu anlatıyordur. VİP 1 Tribünü’ndeki kişi de, sözleri kendine iade edilse ne tepki verebileceğinin muhasebesini yaparken, Trabzon’u uğrattığı zararı da sorguluyordur kuşkusuz.
Sıra iğnede: Slovakya-Türkiye maçının bitmesine 42 saniye kala seyirciler sahaya girince hakem maçı bitiriyor. Trabzon-Sivas maçı uzatmaların bitmesine 17 saniye varken bir serbest vuruşu hakemimiz 5 dakikada kullandıramayıp, olayların çıkmasında başrol oynuyor.
Trabzonspor, son cezayı Fenerbahçe maçındaki, olmaması gerektiği halde, en az her stadyumda olduğu kadar küfür ve meşalelerden aldı. Aynı saatlerdeki Beşiktaş-Manisa maçında temsilci raporlarına göre 13 kez, federasyona, hakemlere ve rakiplere küfür yağdı, ceza yok. Trabzon’un sabıkası Sivas, Beşiktaş’ınsa birçok; 2 kez seyircisiz cezayı ve Adana’da Bursa cengini es geçtiler.
Barış’a da onca kanıta karşın ceza vermişti PFDK. Tahkim Kurulu’nun kararlarını düzeltmekten yorulduğu PFDK yani, onları bir tutabilsek, seyirci de yola gelecek. Ama çifte standart!
Deveye sormuşlar, sonra da futbolumuza...

YORUM YAZ