MENÜ

Spor Kültürü üzerine

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Dün Trabzonspor-Bornova Belediyesi Basketbol 2. Ligi’ne Yükselme Grubu Çeyrek Final 2. Maçı’nı izledik. İzmir’deki ilk maçı Bornova Belediyesi 69- 48, ikinci maçıysa Trabzonspor 52- 48 kazandı. İzmir’de Cumartesi günü oynanacak 3. maç, bir Yarı Finalisti belirleyecek.
Denk kuvvetlerin mücadele ettiği basketbol maçları, kategorisi ne olursa olsun inanılmaz heyecan vericidir. Eğer 4. periyota girerken skor farkı yoksa, son 2-3 dakikanın keyfine doyum olmaz. Dün bunu bir kez daha yaşadık.
Trabzonspor’un sadece, “Futbolda Şampiyonluk Yaşamış Büyük Takım” kimliğiyle değil, “Büyük Kulüp” olarak da anılması için yönetimin ciddi çalışmaları olduğunu biliyoruz. Bu çalışmaların lokomotifi de Basketbol. Hedefin 1. Lig olduğu bu dalla ilgili yöneticiler Saner Ayar ve Levent Erkuloğlu’nun çabaları da takdire değer. Umarız çabalarını kısa sürede Trabzonlulara basketbolu üst düzeyde izlettirme aşamasına getirirler.
Konumuz spor kültürü olduğu için bu noktada uyarımız olacak. Zira dünkü maçta yaşananlar, spor kültürüyle seyirci ve sporcu ilişkisi açısından önemli mesajlar verdi. Trabzonspor’u dün destekleyen gençlerin tezahüratları yüz kızartıcıydı. Haklı anons yaptıran başhakem Ali Özyurt’un, “Bunlar futbol seyircisi” diye yakınması ilginç. Sanki futbol seyircisinin bu hakkı varmış gibi!
Trabzonspor için bizce, ligden önce tribün önemli olmalı.
Gelelim madalyonun diğer yüzüne: Tabii ki seyircileri kontrol altında tutmak kolay değil. Ama onları tahrik edecek tutum ve davranışlardan da kaçınmak gerek. Nitekim dünkü tahrikler, tribünlerin sözlü çirkinliğini tetikledi. Bornovaspor Başkanı’nın Şeref Tribünü’nde, iki kaptanının da sahadaki davranışları hiç hoş değildi.
Oysaki bu yazının konusu tek başına tribünler olacaktı. Bu da demek oluyor ki; eğitim sadece tribünler için değil, sporcu ve onları yönetenler için de gerekli. Üzücü bir durum!

YORUM YAZ