MENÜ

Kolbastıdan horona

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Gol atamamasına karşın performansının yükseldiği bir dönemde Rodallega’nın transferiyle kendini kulübede bulduktan sonra yılmayıp çok çalışmanın karşılığını geçen hafta Akhisar deplasmanında alan N’Doye’nin golü ve Yusuf Yazıcı’nın direkten dönen vuruşunu dikkate alıp ‘heyecanlı bir ilk yarı oldu’ yargısına varmak yanıltıcı olur. Koca 45 dakikanın futbol adına keyif veren iki hareketi vardı ikisi de sadece bunlardı.

Bu tür maçların zorluk derecesi yüksek olduğu için teknik adamlar genelde oyuncularını ne olursa olsun kazanmanın önemiyle kurgulayıp sahaya sürer. Biraz da haklı olarak! Rakibin oyununu bozacaksın, temkini elden bırakmayacaksın. Futbol kalitesi duruma göre düşünülecek iş! İlk 20 dakika tam da öyle oldu. Oysa ki son iki maçını kazansa da Tudor’lu Galatasaray, bu bölümde inanılmaz derecede arzusuz ve savruk görüntü veriyordu.

Direk de engelleyemedi

Bordo-Mavililer rakipteki bu cevheri devrenin yarısının tamamlandığı o ana kadar keşfedemedi. Bırakın pozisyon üretmeyi rakip ceza alanına girmekte bile zorlanırken N’Doye ile bulduğu bir karambol golle de kendine geldi. Sonrasındaysa Galatasaray’a tabiri caizse nefes aldırmadı. Uzatma dakikalarında bu baskılı oyununu golle taçlandırmasına Yusuf Yazıcı’nın şık vuruşunda yan direk engel oldu.

İkinci yarı benzer tempoda başlayınca Yusuf Yazıcı’ya bu kez direkler de tolerans gösterdi ve topu geri ya da auta değil filelere yönlendirdi.
İki farklı skor artık kaybedecek bir şeyi kalmayan Galatasaray’a biraz hareketlilik getirdi, heyecan arttı. Ersun Yanal tam da çabuk oyuncusu Yusuf Erdoğan’ı sahaya sürüp rakip ataklar sonrası hızlı çıkışları değerlendirmeyi planladığı dönemde Uğur Demirok 5 dakika arayla iki sarı kart görerek takımını eksik bıraktı. Konuk ekip bu avantajı da kullanamayıp, Trabzonspor’un muhteşem çıkışına yol verip, maç sonrası kolbastı şölenini artık horona çevirdi.

YORUM YAZ