MENÜ

İlgililerin dikkatine

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

“Yıl 1979, Erzurum’da doğdum. Memur çocuğu olduğum için babamın tayini Erzurum’un 4 bin nüfuslu bir ilçesine çıktı, bir ay elektrikleri olmayan, 9 ay kar-kış fırtına ve daha bir sürü şey. Ama bir gece 15 kişilik bir grubun elinde bir bayrak gördüm, bordo mavi ve ‘Şampiyon, Şampiyon’ diye bağırıyorlardı. Babam da, Trabzonspor’un şampiyon olduğunu söyledi ve gururla anlattı Trabzon’u bana. İşte o an bu tutku başladı, Trabzonspor sevdalısı oldum.
Yıllar geçti, hüsranlar, hayal kırıkları ve gelmeyen şampiyonluk. Şimdi yaş 29, saçlarım ağardı, evlendim. Acılarını yaşadım hayatın, hayal kırıklıklarını. Yaşayamadığım bir şey kaldı, o da; şampiyonluk.
Bilseydim 23 yıl önceki şampiyonluk son olacakmış, bilseydim o çığlıklara ve haykırışlara bir daha şahitlik edemeyeceğimi, emin olun ki o gün; o -40 derecede çırılçıplak çıkar dışarı, o bayrağın bir ucundan da ben tutar, deliler gibi bağırır, doya doya yaşardım o anı...
İçim acıyor, o çocukluğumun en büyük aşkı, şimdi ızdırabım oldu. Artık daha da yaşlanıyorum ve belki bir 20 yıl sonra daha göremeyeceğim bu mutluluğu...
İddia ediyorum ki, kimse sevemez benim sevdiğim kadar bu kulübü, şimdi kızıyorum, halkıma, şehrime, başkanıma, yönetimime ve size.
Kızıyorum halkıma; o büyülü, o ayak basıldığı an ayakta durmanın imkânsızlaştığı, cehennem diye tabir edilen Avni Aker’in halini gördükçe... Kızıyorum şehrime; sahip çıkmadığı için gözünün nuruna, değerlerine... Kızıyorum başkanlarıma; kurumsallaşmanın ve markalaşmanın futbolda bile gerekliliğini daha kavramayan ve kulübe halen daha düzenli bir gelir sağlayacak kaynaklar üretmeden yoksun oldukları için ve en azından bir stat bile inşa edip, bunu çözemedikleri için... Kızıyorum size; daha çok eleştirmediğiniz için... Kızıyorum kendime; bu maili daha önce yazmadığım için.- Erkan Kesat”
Geleceğin Trabzon’unu yaratma çabasındakiler dikkatine sunulur.

YORUM YAZ