MENÜ

Hayal kırıklığı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Milli Takım’ın bu durumuna neden olan faktörlerin başında kuşkusuz, kendi takımlarında bile forma şansı bulamayan 5 oyuncunun ilk on birde oynatılması geldi. Savunmanın sağ tarafında Serkan Balcı, sol tarafında ise Ümit Özat fikrinin yanlışlığı daha oyunun başında kendini gösterdi. Hem savunmada aksadılar, hem de taşıdıkları topları isabetsiz ortalarla harcadılar. Süper Lig’de birer sağbek ve solbek bulunamayıp, bu oyucularda karar kılınması ilginç. Hasan Şaş - Tuncay yanlış yerlerde başladılar. 25. dakikada yer değiştirdiler. Tuncay kendini buldu ama Hasan Şaş’taki tutukluk sinirlenmesine yol açtı. Hadi ilk sarı kartını hoş görelim, ama ikincisine insaf. Ayrıca her an ikinci sarıyı göreceği aleni iken oyunda tutulması tam bir fiyasko. Fatih Tekke’nin bireysel yeteneğine dayalı golünden sonra takımın bir kişi eksik kalması Türkiye’nin hücum gücünü azaltmışken, attığı golle morali yükselen ve daha etkili oynamaya başlayan Fatih ve hücum girişimlerinde sık sık görülen Tuncay’ın değiştirilecek oyuncu olarak tercih edilmeleri de bir başka yanlış. Gürcüler ise bizdeki aksaklıkları iyi tespit edip, ikinci yarıda ona göre taktik ürettiler. Orta alandan Rekhviashvili alındı, hücum Jakobia ile takviye edildi. Kısa süre sonra eşitlik golü geldi. Zaten ilk yarıda daha baskılı gibi gözüken Türk Milli Takımı karşısında onlar daha etkili olmuş, Ümit’in şutu, Hakan’ın indirdiği top dışında pozisyonu olmayan Türkiye önünde 3 kez gole yaklaşmaları, bu takımın zaaflarımızdan yararlanacaklarının sinyalini vermişti ama anlayamadık. Ersun Yanal daha ilk maçta karamsarlığa kapılmamıza neden oldu. Ama bu iyi şeylerin başlangıcı için büyük bir fırsat. Artık oyuncu seçimi için bir iki takıma bağlı kalmaksızın daha geniş bir bakış açısı, tercih edilen oyuncuların kullanımıyla ilgili radikal çözüm için büyük bir fırsat, değerlendirilmeli. Trabzonlu sporseverlere gelince, maalesef bu maçın Trabzon’da oynanmasıyla ilgili eleştirileri haklı çıkardılar.

YORUM YAZ