MENÜ

Çıktı açık alınla!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Dün Rize Atatürk Stadyumu’nun o Şeref Tribünü’nde Aziz Yıldırım’ın yerinde olmak vardı, “anasını satayım..”
Elinde bir fincan kahve, ayak ayak üstüne atmış, koltuğuna gerilmişsin, 10 yılda yarattığın eserine bakıyorsun.
Her birinde topun filelerden çıkarıldığı adrese teslim ortalarını izliyorsun, daha maç bitmeden devre arasında rakibinin formasını istediği Alex’in.
Birkaç ay önce La Liga’yı veren kanalın maç yayınlarını sabırsızlıkla bekleyen Rizeli sporseverlere Roberto Carlos’u izletiyorsun. Rüya gibi...
Sezar’ın hakkı Sezar’a arkadaş!
Helal olsun.
***
Maç 17. dakikada başladı aslında. O ana kadar al gülüm-ver gülüm. Fahri’nin pasında Altan uyuyan devi uyandırdı böylece. Fenerbahçe çabuk çabuk oyunu rakip alana yıktı, Alex’i devreye soktu. Topu gönderdiği yerde 5 takım arkadaşı boştu, biri dokunacaktı, Deivid’e kısmet oldu. Kejman’la da öne geçtikten sonra dinlenmeye çekildi, topu koşturmaya başladı. İki Alex klasiği izledik sonra, fark açıldı.
Fark Fenerbahçe’ye rehavet, Rizespor’a hareket getirdi. Altan hareketi bereketlendirdi. Sonra Rize oynadı, Fenerbahçe izledi yaklaşık yarım saat. Böylece puan cetvelindeki konumuna isyan ediyordu adeta ev sahibi ekip; “Söyleyin Allah aşkına, bu futbolun karşılığı, küme düşme mücadelesi mi olmalıydı?” dercesine.
Ama ortada bir gerçek vardı. Puanlar daha çok gol atana yazılıyordu. Daha çok yıldızı olan da, daha çok gol atıyordu.
O yıldızları Fenerbahçe camiasına kazandıran adam şeref tribününde gururluydu. “Çıktım açık alınla” diyordu, 10 yılda 5. şampiyonluğu kovalarken, önemli bir engeli daha aşmanın keyfini yaşıyordu.

YORUM YAZ