MENÜ

Ceza indirimi üzerine

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakçı, telefon trafiğiyle Kayserispor’u bir kaç saat içinde akladıktan (!) sonra iş A. Sebatspor ve birkaç futbolcunun üzerine kaldı. Sonrasında elde edilen kanıtlar doğrultusunda futbolcular konuşturuldu. Bazıları tedbirli, Gökdeniz de tedbirsiz olarak ceza kuruluna verildi. Milli Takım’ın, özel durumu (!) nedeniyle bahis şirketlerin tarafından güvensiz ilan edilen Ukrayna maçının kazanılmasının ardından Arnavutluk maçını garanti (!) görüp, bu futbolcudan artık beklentisi kalmayan Federasyonun Başkan Vekili Hasan Doğan’ın, ceza indirimi garantisi, motivasyonu ve telkinleriyle ikna edilen Gökdeniz’e bildikleri itiraf (!) ettirildi. PDFK 6 ay ceza verecek, Tahkim 3 aya indirecekti. Plan tutmadı, 15 aylık ceza indirimle 10 ay olarak PDFK’dan çıktı, Tahkim’de de 6 aya indirildi. Gökdeniz 8 Mart’ta sahalara dönebilecek. Yani eğer kendisine Milli takımda ihtiyaç olmasa da zamanında tedbirli olarak ceza kuruluna verilse ikinci yarıyla birlikte sahada olabilecekti. Diğer futbolcuların durumu popülariteleri oranında kamuoyunun ilgisini çekti. Dolayısıyla en fazla tartışma konusu Gökdeniz oldu. İndirim kamuoyunu böldü. Medya birkaç gündür bu olayı işliyor, spor programlarının ve spor sayfalarının önemli bölümü indirimin etik olma ya da olamama durumuyla ilgileniyor. Herkes indirime odaklanırken, Gökdeniz’e ceza veren sonra indiren kurulların cezai ehliyetinin var olup olmadığı konusu, dikkatlerden kaçan en önemli noktadır. Gökdeniz’in itirafları ortada. Eğer bu kurulların kendine güveni olsa, geçmişinde rafa kalkmış dosyaları bulunmasa, inanın sonuç çok farklı olurdu. Tertemiz kurulların vereceği ceza ayla değil, yıllarla ölçülürdü, çünkü itiraflar bunu gerektiriyor. Ama daha olay ortaya çıktığı anda bir tarafı birkaç saat içinde aklarsanız, itiraflara karşın hak edilen cezayı veremezsiniz. Eğer sizin oynattığınız ligde daha önce Cafer Aydın’in teşvik iddialarını sümen altı yapmasaydınız, burada kamuoyunun dikkatlerinin teşviği verenden değil alandan yana çekmeseydiniz, teşviği vereni araştırıp sorgulasaydınız örneğin. “Petkov’un ücreti” diye İstanbulspor hesabına yatan paranın gerçek nedenini araştırabilseydiniz. Bir kulüp başkanının “Türkiye’de şike var”, bir diğerinin “Teşvik primi normaldir!” sözlerinin üzerine gidebilseydiniz. Kayserispor’un, A. Sebatspor’un bu işteki rollerini daha derinden araştırabilseydiniz. Bugün bile liginizde bir takımın sürekli lehine, bazılarının sürekli aleyhine işleyen hakem hatalarının bu büyük rastlantısını açıklayabilseydiniz, Gökdeniz’e vereceğiniz ceza çok farklı olurdu. İndirimi, mindirimi geçin. Kamuoyunu bölmeyin. Günah Keçisi ilan ettiğiniz Gökdeniz olayı büyük fırsat, açın onun da dosyasını yeniden diğerleriyle birlikte, başlatın bir Temiz Eller Operasyonu. İnanın elleriniz tertemiz olur.

YORUM YAZ