3-0'dan maç vermek
Haberin Devamı ›
Trabzonspor Alanyaspor maçını, ilk yarının uzatma dakikalarının öncesi ve sonrası diye iki ayrı şekilde değerlendirmek mümkün. Ama önce Burak’ın hakkını verelim: İki haftadır “oynayacak mı oynamayacak mı?” soruları maç saatlerinde yanıt bulan Burak Yılmaz, sakatlığı engel olmadığı sürece sadece Trabzonspor’un değil Türk futbolunun da en büyük kazancı olacak gibi duruyor. Alın bu maçı! Daha onuncu dakika, Kucka’ya yaptığı topuk paslı asisti sadece estetik değil üst düzey bir beceri ürünü olarak da alkışlanacak bir hareket. Sonrasında Sosa’nın pasında topu taşırken sağladığı o efor, rakibe direnci ve plasesi, sadece ayakta alkışlanmalık? Ya penaltı pozisyonunda Welinton ile omuz omuza girdiği mücadeledeki müthiş fizik gücü, yanı sıra penaltı vuruşundaki ustalığı! Daha 30. dakikasında Burak’ın damgasını vurduğu ve tabiri caizse “erken bitirdiği” sanılan maçın geneline gelince; Alanyaspor, Trabzonspor için ilk yarı itibarıyla şu ana kadarki rakipleri içinde en zayıf halka gibi durdu. Ne doğru savunma yapabildiler, ne bir iki kişiyle zaman zaman çıkabildikleri hücümda olabildiler. Ama Bordo- Mavililer, her sahip oldukları topu kanatlardan olsun göbekten olsun taşıyarak üçüncü bölgeyi adeta ablukaya aldılar. İlk yarı bitmeden takıma müdahaleye zorladıkları Susiç, iki savunmacısını 39. dakikada kulübeye çekmek durumunda kaldı.
Şov olarak yorumlanabilir
İlk yarının uzatma dakikalarında Vagner Love’un orta alandan taşıyıp Okay ve Mas’ın kendisine sadece refakat ettiği, Esteban’ın da bacaklarının arasından geçmesine engel olamadığı vuruşunda topun filelere gitmesini sadece skorun verdiği rehavetle ilişkilendirmek mümkün. Zira böyle bir gol başka türlü yenmezdi! Skora bağlayacağımız bir başka durum da Bordo- Mavililer’deki Esteban-Uğurcan değişikliği. Eğer sakatlığı yoksa ya da kendisini çok kötü hissedip de oynamak istememişse o talihsiz golden sonra Esteban’ın soyunma odasında bırakılması gereksiz bir şov olarak yorumlanabilir ancak.
Bedeli ağır oldu
İşin kötü yanı genç Uğurcan’ın da, daha top eline değmeden Fernandes’in aşırtma vuruşunda ve Vagner Love’nin penaltısında çaresiz kalarak kötü bir başlangıç yapması oldu. Sebep her ne ise bedeli ağır oldu. 3-0’dan 3-3’lük skor Trabzonspor’un adeta kimyasını bozdu. Oyun disiplini kayboldu. Şuursuz, kontrolsüz gol girişimlerinin yanı sıra Volkan Şen ve Rodallega değişiklikleriyle abartılı risk alındı. Vagner’in ikinci, takımının da galibiyet golünü attığı penaltı, Perreira’nın çaresizliğinin ürünü oldu. Sonuç olarak 3-0’dan maç vermek kolay iş değil. Bu durumdan futbolcular kadar Ersun Yanal da sorumludur. Bu nedenle tribünlerin “Yanal istifa” tezahüratları bu işin en masum tarafının haklı talepleridir. Değerlendirilir değerlendirilmez o başka şeydir.