MENÜ

TVF

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Arabadan indim yürüyorum.
Otelin janjanlı kapısından dönerek girerken,
Güvenlik önümü kesti,
Selamlaşma ve hemen, “Abi Beşiktaş maçı ne olur?”
“İnşallah iyi olur “dedim.
“Bu TVF ne? şurada yazan” dedi görevli genç arkadaş,
“Türkiye Futbol Vakfı…”
Ne yapar ki?
Futbolu bırakan, futboldan kopan, futbola emek veren yürek koyanları buluşturur,
Futboldan zannedildiği kadar çok para kazanamayanlara yardım elidir,
Bebesini okutmak zorundaki eski futbol adamının yardımında,
Sağlık sorunları yaşayan genç oyuncunun yanındadır.
İslam Çupi - Süleyman Seba - Turgay Şeren gibi isimlerin adı yazar temelinde,
1995 yılının Ağustosunda kurulmuştur.
Yıllarca maçlarda verilen “Stadyum” dergisine hayat verir.
Şaşkınlıkla dinliyordu beni.
“Canseli’yi tanır mısın?” dedim.
“Yok abi” dedi.
Anlatayım;
“1995 yılında antrenmanda rahatsızlanan 17 yaşındaki oyuncuyu Raşit Çetiner hemen hastaneye yollar. Teşhis acı verir. Lösemi. Babası futbolun ustalarına ulaşır yardım ister. Futbolun bu yüce gönülleri bir araya gelir, yardım eder. Ama Canseli yaşamdan kopar. Futbolun bağrında sönen bir yaşam olur. Yıkar bizi. Ama yardım ile bir araya gelen insanlar bu beraberliği daim kılmak ister ve tam 162 spor adamı buluşur ve derneği kurar”
Ne yapar bu dernek derken görevli, Şenol Hoca gözüktü kapıda…
“Bugün futbolun yıldızlarına ödül verecek. Toplanan paralar ile futbolun ihtiyaç sahiplerine ulaşacak. Diyarbakır’da mesela mahalle takımı projesine destek verilecek. Okul yaşamında sıkıntı yaşayan bebelerimiz rahat etsin diye çabalanacak. Hastalarımıza ilaç, geleceğimiz için bir adım olacak”
Gülümsedi. “İyiymiş”…
Futbolun tüm paydaşlarının buluşturan gece Kalede Fabri,
Savunmada Tosic,
Orta alanda Emre Belezoğlu,
Forvette Wagner Love,
Hakemlik koltuğunda Fırat Aydınus,
Teknik adam noktasında Şenol Güneş’i ödüllendirdi.
TVF’nin gecesine hepsi damga vururken,
Şenol Hoca, Abdullah Avcı ile geldi ödülü almaya ve;
“Bu ödülü benim çok taktir ettiğim bu özel isim ile almaya geliyorum. Biz gideceğiz bir gün ama onlar kalacak ve bayrağı taşıyacak” dedi. Salon yıkılırken, Abdullah Avcı; “Seneye ben sizi buraya davet edeceğim diyerek ödüle ve şampiyonluğa inancını alkışlar arasında aktardı.
Salon alkış ile inlerken,
Programı sunan bendenizin aklına, Şenol Hocamın 2002 yılında kendisini Türkiye Cumhuriyeti hava sahasında karşılayan jet pilotlarına söylediği söz geldi.
Baktım ve haykırdım;
Önemli olan neye sahip olduğun değil başarıları kimin ile paylaştığındır.

YORUM YAZ