MENÜ

ANTALYA…

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

ANTALYA…

Muhteşem adres.
Hepimizin yazın koşarak gittiği,
Deniz Kum ve Güneş ile buluştuğu yer.
Tesisleşme ve spor adına,
Şehircilik adına doğru işler yapılıyor.
Lakin yukarıdaki resim farklı bir dil ile konuşuyor.
Nasıl yani?
Aynı yılın 364 günü güneşin kendini gösterip bir gün dinlendiği Mersin gibi.
Mükemmel stat ama çimler yanmasın diye güneş panelleri ile güneş alıyor.
Hadi canım mı?
Gir gör.
Aynı yılın 360 günü yağmur alan Karadeniz’de bazı statların drenaj sorunu gibi.
Aynı rüzgarın 265 gün şiddetini hiç kesmediği Atatürk Olimpiyat stadı gibi.
Örnek çok.
Yatırımlar, çalışmalar devletin sunduğu kaynaklar.
Ama analizler eksik olunca bu kaynaklarda sorun yaşanıyor.
Belediyeler elinden geleni yapıyor,
Başkanlar çalışıyor,
Ama para kazanma çabasında olan anlayış ek gayreti ve masrafı gerektiriyor.
Antalya stadı gibi.
Tribünlere korunaklı file tamam,
Yanlış ama tel örgü bile tamam…
Ama cam nedir?
Taraftar takımını desteklemesin.
Konuklar camın ardından maçı izlesin.
Deplasmana gelenin sesi kendi içinde boğulsun.
Olmamış.
Oturun “0”
MAGAZİN İÇİNDEYİZ
Televole kültürünü bilirim.
Onlarca ay çalıştım.
Yıllarca.
Meşakkatli kasetlerin hazırlanması.
Sporun magazin tarafı.
Yorar ve güldürür.
Aynı bunun gibi.
İnternetin resim paylaşma yüzü Instegram.
Ve Arda bu adreste.
Neler mi oldu?
Arda Seçuk’u takipten çıkardı,
Muslera da Arda’yı…
Arda Başakşehir takımın takibe almış,
Galatasaray’lılar Ardayı kenara bıramış,
Işıl Arda’ya seslenmiş; “Bizi sevenleri üzmeyelim baba”
Oyyyyy.
Televole kültüründen gelen beni bile yordu.
Şansal abi, Can abi, Oğuz abi, Sedat Kaya baba…
Ne derdiniz bu duruma?
En güzelini oğlum dedi.
Baba oralardan çıkarırlar alırlar
Lakin ya kalpten çıkarsan…

YORUM YAZ