MENÜ

Darısı başımıza

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Tottenham maçı öncesi Arsenal’de Fabregas, “Tottenham kız takımımızı bile yenemez” dedi. Tottenham’dan konuyla ilgili çıt çıkmadı.
Öyle bir maç izledim ki, notları oğluma aldırdım. 1 saniyesini bile kaçırmak istemiyordum. Hakem kararları kimsenin umurunda değildi. Bunları anlatmamın sebebi şu; Türkiye’de 100’ün üzerinde ‘kusur yorumcusu’ var. Sürekli pozisyonları değerlendirip, insanların bütün dikkatini futboldan alıp bu yöne çekiyorlar. Futbolcu hegemonyasına dokunmak işlerine gelmiyor. Antrenörleri harcamak çok kolay. Arsenal’in başında bir Türk hoca olsaydı, 5 dakikada 2 gol yiyip maçı 4-4 bitirmezdi. Zaten bitirseydi, istifası istenirdi. Dediklerime inanmıyorsanız, maçın kasedini analizcilere izletin. Türkiye Kupası’ndaki maçlara ve ‘çekişmeli’ dediğiniz Süper Lig karşılaşmalarının arasına bunları serpiştirin. Karşınıza çıkacak vahim tablodan sonra, ‘Ne yapmalıyız’ diye düşünün. 3 metreye pas atamayan futbolcu için ‘gününde değildi’ derseniz Allah sizi çarpar! Bir kere de bu adamın yeteneği yok, yorumunu hiç duymadım.
9 gazeteli ve üç yorumculu bir lig var İngiltere’de. Haftada bir 15 dakikası basına açık idman var. Ertesi gün gazetelerde çıkan haberler hep aynı. Maçlardaki konuşmalar dışında basının sermayesi yok. Yalan yazdıkları zaman önce kulüp tarafından uyarılıyor, ardından uyarı işe yaramazsa mahkemeye gidiliyor. Transfer haberleri ise menacerlerden geliyor. Gazeteler ise bunları ‘dedikodu’ başlığıyla yayınlıyor. Ben bizim sistemi anlatıyorum, ağızları açık kalıyor. Sayfa doldurma sorunları yok. Rugby, cricket ve tenis var... Bu anlattıklarım hepimize... Hadi darısı başımıza.

YORUM YAZ