MENÜ

Bir puan bir puandır

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

İlk yarıda kaleye çekilen şut sayısı 1’di. Herhalde Fenerbahçe’nin son yıllardaki hiçbir Avrupa Kupası maçında bu kadar düşük bir oran yoktu. Aslında takım, ilk yarıdaki isteği, temposu ve planlarıyla bu maça iyi motive olduğunu göstermişti. Ama bazen ufak bir değişiklik bile takımı bir anda tepetaklak edebilir. Sezona sorunlarla başlayan Fenerbahçe’nin şimdiye kadar asistlerde en etkili olan bölgelerinden sol kanat da, Emre-Selçuk-Maldonada tercihi yüzünden işlemeyince, pozisyon üretmekte zorlandılar. Emre’den faydalanma isteği, takımın sol tarafını öldürdü. Avrupa’da başarınızın ölçüsü artık kanatları ne kadar iyi kullanabildiğinizden geçiyor. Fenerbahçe, uzun zaman sonra ilk kez bir bütün halinde oynamayı başarsa bile, kendisini geçen sezon başarıya ulaştıran bu bölgelerdeki tıkanıklık yüzünden aradığı pozisyonları bulamadı.
Dinamo Kiev ise Arsenal’e yaptığı gibi kontrollü, savunmada disiplinli oynadı. 2. yarıda Fenerbahçe’nin risk alması gerektiği bildikleri için orta sahada daha fazla adam bulundurmaya çalıştılar. Ama Fenerbahçe’nin verdiği boşlukları değerlendiremediler.
Bu maçta kritik nokta, ilk golü Fenerbahçe’nin bulmasıydı. Bu, muhtemelen maçı çok kolaylaştıracaktı. Ancak bahsettiğimiz kanat sıkıntıları yüzünden Sarı-Lacivertliler, oyunu bir türlü açamadı. Kanarya, iç sahada alabileceği en kolay 3 puan şansını değerlendiremedi ne yazık ki. Gruptaki son maçını Kiev deplasmanında oynayacağını düşünürsek, şansını oldukça zora soktu. Eğer Alex’in sakatlığı uzun süreli olursa, hem ligde hem Şampiyonlar Ligi’nde çok daha zor günler bekliyor olacak Fenerbahçe’yi.
Son vuruşlarda tecrübeli olmalarına rağmen yaşadıkları gerginliği hissetmemek mümkün değildi. Kafaları rahat olmadığı için istediklerini yapmakta çok zorlandılar. Yani tribünlerdeki gerginliği fazlasıyla hissettiler.

YORUM YAZ