MENÜ

Bıkana kadar aynı yazı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Hangisi daha kötü veya utanç vericiydi? Yıllar sonra lig maçında iç sahada alınan 4-1’lik yenilgi mi yoksa 2 sene boyunca Zico’ya teşekkür etmeye tenezzül etmemiş taraftarın yönetime öfkesi yüzünden “I love you Zico” tezahuratını yapması mı? Ya da 40. dakikada Kayserispor’u alkışlayarak takımını yerin dibine sokması mı? Futbolda hezimet, skor değil davranışlardır.
Tribünler, sokaktakiler tıpkı öfke kustukları başkanları Aziz Yıldırım gibi çeyrek finale çıkmanın değerini bilmedi, tekrarının ne kadar zor olduğunu da. Zico’nun katkısını inkar etti. Ali Sami Yen yenilgisi ve şampiyonluğu kaybetmeye kurban etti.
Aziz Yıldırım’ın hatası taraftar gibi heyecanla, öfkeyle, hayalkırıklığının yarattığı hesap kesme zihniyetiyle hareket etmiş olması. Ama taraftar böyle işte. Kendi kafasına göre hareket edenden işler kötü gidince hesap sorar. 2 ay önce ne dediğini umursamaz. Tıpkı medya gibi. Kulübe hizmetler çöpe gider. Tribün gruplarıyla yaşananlar, halkla ilişkilerde eksikler, medya ile çatışmalar onun kötü yönlerinin daha fazla konuşulmasına sebep olur. Zira medya gündemi belirler. Aleyhte kampanya malzemesi yapılır. Kimse kalem kalem yaptığı hizmetleri yazmaz. Yazılsa insanlar durup düşünmeye başlar!
Fenerbahçe bu hezimeti yaşıyor. Aziz Yıldırım taraftar gibi duygusallıkla, anlık hatalar yapmaktan vazgeçebilir mi? Şimdiye kadar pek çok defa tekrarladı. Belki bu sefer başucu notu yapmalı. Zico’nun gelişinden şimdiki duruma kadar. Fenerbahçeliler de Aziz Yıldırım’dan bu işi daha iyi yapabileceğini ispatlayacak kimse çıkmadıkça - ki ortada muhalefet diye gezenlere kulübün çayhanesi bile emanet edilemez - Aziz Yıldırım’ın devam etmesi gerektiğini kabullenmeli. Yönetim samimi ve aklı selim eleştirileri, provakatif yorumlardan daha fazla ciddiye almalı. Ortadan kaybolmamalı. Yine kabuklarına çekildiler. İnsanlar umutsuz ve mutsuz iken kaçtılar. Yalan haberlere, dedikodulara, nifak sokulmasına izin verdiler. Oysa liderlik, kötü günlerde insanlara güven ve moral vermektir. Futbolcusuna, teknik direktörüne medya üzerinden kötek atılmasını engellemektir. Üstelik korkacak hiçbir şeyleri yok.
Tabloya bakın: Galatasaray 4 senede 3 teknik direktör getirdi. Beşiktaş’ta hiçbir hoca barınamıyor. UEFA kupaları başarısızlıklarını futbolculara yıkarak kurtuluyorlar! Ligin tepesindeki Bursaspor, Gaziantepspor ve Trabzonspor’un sezon sonunu aynı teknik direktörle bitirebileceğine ya da gelecek sezonu aynı isimlerle planlayacağına inanıyor musunuz? Fenerbahçe artık bu yanlışlar ülkesinin lideri olmaktan vazgeçmeli.

YORUM YAZ