MENÜ

Namoğlu'na güven tükendi!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

MHK cumartesi günü Antalyaspor-Galatasaray maçının 4. hakemi Serkan Çınar’ı değiştirerek yerine Hakan Ceylan’ı atadı. TFF, sosyal medya hesabından, Çınar’ın sakatlandığı için bu maçtan alındığını duyurdu. Çınar, iki hafta önce yönettiği Antalyaspor maçında hatalar yapmış ve şehrin tepkisini çekmişti.

Her şey o kadar açıktı ki! Namoğlu, Antalyaspor kanadının tepkilerine direnemedi, hata yaptığını fark etti ve hakemi değiştirdi. “Görülen lüzum üzerine” diyemedi, sapasağlam adama “sakat” dedi. Buna TFF’nin kurumsal kimliğini de alet etti.

Serkan Çınar’ın gerçekten sakatlandığını düşünelim. Günün sonunda Namoğlu’na olan inanç o kadar azalmış ki, bu sakatlık doğru da olsa artık kimse ona inanmıyor. “Bu işte bir iş var!” diye mevzuya yaklaşıyor. Bir de olayın Serkan Çınar tarafı var. Süper Lig’de maç emanet ettiğimiz, dürüstlüğüne inandığımız bir hakem; amirinin talimatına uyarak “sakatım!” diyebiliyor ve doğruları gizliyor!

Yaşananları görmezden gelmek

Adanaspor-Konyaspor maçı çıkan olaylara rağmen geç de olsa tamamlandı. Önce maçı anlatan spiker, devamında maçı yorumlayanlar; hakemin maçı bitirme gayretini övdüler. Aklıma şu sorular geldi: “Bir hakemin görevi ne olursa olsun maçı bitirmek için çaba sarf etmek midir? Sahaya atılan maddeler oyunun devamına engel oluyorsa, futbol müsabaka talimatı neyi emretmektedir? Böyle bir maçın devam ettiğine üst düzey liglerin herhangi birinde şahit oldunuz mu? Bu maç kalan sürede Adanaspor’un bulacağı gol ya da gollerle tamamlansaydı, Konyaspor kanadının tepkisi ne olurdu? Ali Çamdalı’nın uzattığı bıçağı görmüyormuş gibi yapmak, oyun tekrar başladıktan sonra olayların olduğu tarafa bakmadan maçı yönetmek, ne olursa olsun maçı tamamlamak; takdir edilecek bir hakem yönetimi midir?”

Hakemlerimize sahip çıkalım

Çok konuşulan Fenerbahçe maçının bitimiyle birlikte, Koray topu Alper Ulusoy’un üzerine vurdu ve sarı kart gördü. Bu onun ikinci sarı kartı olduğu için de kart kırmızıya döndü. Koray bu davranışı, “hakemi protesto etmek, küçük düşürmek, otoritesini sarsmak, onurunu kırmak” için yaptı. O halde neden sarı kart gördü? Bu hareketin karşılığı direk kırmızı karttır!

Topal’ın topu eliyle düzelttiğini, Adam Maher’in tokatını göremeyebilirsin. Bunu anlayabilirim ama bu sarı kartı anlayamam. Giydiği formanın ve kendisinin onurunu korumak bir hakemin en önde gelen sorumluluğudur. “Hakemlerimize sahip çıkalım” cümlesi kulağa hoş geliyor ama hakemlerimizin herkesten önce kendi kişilik ve onurlarına sahip çıkmaları gerekmiyor mu?

Kadınların günü kutlu olsun

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Başta eşim ve kadın hakemlerimiz olmak üzere tüm kadınların gününü kutlarım. Biliyorsunuz! Ülkemizde, kadın hakem ve gözlemciler Namoğlu’ndan vetolu. Soranlara: “Dünyanın hiçbir yerinde bayanların; erkek maçlarında hakemlik, gözlemcilik yaptığına şahit olamazsınız!” diyormuş. Doğruyu öğrenmesi açısından birkaç örnek vereyim.
Ülkemizde Lale Orta, Süper Lig dahil birçok ligde maç yönetti. Mustafa Çulcu başkanlığında MHK üyeliği ve FIFA gözlemciliği yaptı. Seçim Demirel, Süper Lig ve 1. Lig’de yardımcı hakemlik yaptı.

Ingrid Jonsson ise İsveçli eski kadın hakem. Eski FIFA hakem komitesi üyeliği, FIFA U20 Erkekler Dünya Kupası’nda Cüneyt Çakır’ın gözlemciliğini yaptı.

Dagmar Damkova da Çek Cumhuriyeti’nde Süper Lig hakemiydi. Şu an Çek Cumhuriyeti’nde MHK başkanı, aynı zamanda hem FİFA hem de UEFA Hakem Kurulu üyesi.

Stenhaus’u tanımayan yoktur. Almanya Bundesliga B’de hakem, Bundesliga A’da ise 4. hakem.

Sean Massey, Premier Lig’in değişmeyen yardımcı hakemi. En son Arsenal maçında izledik. Namoğlu, İngiliz hakem modeli hayranı ama gözünden kaçmış demek ki...

YORUM YAZ