MENÜ

Vurduğu gol oldu

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Kritik önemdeki Marcelo’dan yoksun Beşiktaş’ın sahaya nasıl yerleşeceği merak konusuydu. “Bildiğimiz en iyi oyunu oynayacağımız kadroyla sahadayız” diyen Şenol Güneş, topu elde tutarak oynayan takımının güçlü ofansif özelliğinden taviz vermedi. Böylece topu önde ve elde tuttukça ‘zayıf görülen’ stoper bölgesine yük binmesini engelledi.

Dalaşmanın anlamı ne?

Hücumda ise güç ve süratinden yararlanmayı düşündüğü Aboubakar’a uzun oynayıp dönen topları hedeflemişti. İlk gol de bir ‘dönen top’tan geldi. Oğuzhan çıkmaya çalışan rakibi en uçta bastırıp topu kaptı ve dengesi bozulan savunma Aboubakar için kolay lokmaya dönüştü. Keza Babel’in golünde Quaresma’yı boş alanda bırakmayı beceren Beşiktaş fişi çekecek kadar yaklaştı maça. Ancak maç goller açısından ilk karşılaşmaya göre yüksek yüzdedeydi. Beşiktaş gibi Olympiakos da ilk yakaladığını atınca hem saha hem tribünü gözle görülür bir telaş ele geçirdi. Ve o telaşın zirvesinde tıpkı Kiev’de olduğu gibi Aboubakar bir kez daha sahne aldı. Oysa, atmışsın golünü baksana eğlencene! Sahanın en genci 18 yaşındaki Retsos’la dalaşmanın ne gereği var? Tamam takımın gol yedi ama oyunu tekrar ele alacak işleri en önce sen yapacaksın, kalsana sahada!..

Goller Arena’ya saklanmış

İkinci yarıda mecburen ‘tempo ayarı’na giden eksik Beşiktaş, topu eline alan rakibine karşı ilk çare olarak ilk yarının çok top ezeni Oğuzhan’la Necip’i değiştirdi. Çünkü görünen o ki, ilerleyen dakikalarda stoper bölgesine yük binecek gibi duruyordu ve Necip bu durumu engelleyecek kenardaki yegane isimdi. Ve o da Atiba ile sırt sırta verince takımı yine dik duruma getirdi. Öyle ki, onun sahaya adım atışının ardından Beşiktaş’ın sayısal eksikliği hissedilmez oldu. Meğer deplasmandaki ilk maçta girilip atılamayan goller dün akşama saklanmış! Hani derler ya, “Vurduğumuz gol olsun” diye. Öyle de oldu. Gecenin iyilerinden Babel’in golünden sonra çözülen rakibe karşı perdeyi Talisca-Cenk işbirliği kapattı.

Aynı olgunluk sürerse...

Oyun iştahı, arzusu bir yana oyuncularının kişisel repertuvarlarını takım korosuna en doğru biçimde adapte eden Şenol Güneş, ofansif oyundan taviz vermeyerek çeyrek finale sükseli bir takım götürüyor. Bunda da en önemli etki, kazandığında bile o maç özelindeki eksiklere dikkat çekip onları onarmaya gayret eden bir donanıma sahip olması. Beşiktaş, bu olgunluğunu koruduğu sürece dün akşamkine benzer gösterişli skorlar da kaçınılmaz olarak gelecektir.

YORUM YAZ