MENÜ

Tempoyu düşürüp kazanmak!

Abone Ol Google News

Bizim ülkede daha çok gol aramanın aynı zamanda gol yeme riski barındırdığı inancı yerleşiktir. Oysa böylesi doğrusal bir ilişki yoktur. Doğru oyun, çok gol için uğraşırken aynı zamanda mümkün mertebe pozisyon vermeden maçı bitirmeyi hedefler. Tıpkı dün akşamın ilk devresi Galatasaray’ın yapamadığı gibi. Emre Taşdemir/Onyekuru hattı Yusuf Erdoğan tarafından topun ele geçtiği az sayıdaki pozisyonda tarumar edildi. Üstüne Marcao/Luyindama uyumsuzluğu da eklenince Bursa’nın işi kolaylandı. Az ama öz iş yaptılar. Evet, Galatasaray oyunu öne taşıma konusunda daha etkin ve arzuluydu. Donk destekli Ndiaye, Belhanda, Feghouli üçlüsü topu önde tutmayı başarıyor olsa da ceza sahası önünü dolduran Bursa kalabalığını devre sonuna kadar aşamadılar. Baskılı ama etkisizdiler. İkinci devre ise enine genişletmeyi başardıkları oyundaki baskılarının sonucunu aldılar. Sahada yarattıkları geniş pencerelerde topu doğru yerlere göndererek Bursa takımını savurup ardından sistemli biçimde tempoyu düşürerek maçı kazandılar.

Haberin Devamı

Gecenin sorusu

Haberin Devamı

Başlangıçta hemen herkesin tam desteğini alan VAR’a rağmen kararların gerek saha içi gerek saha dışında bu denli şiddetli itiraza uğraması ülkemizin hangi özelliğini gösteriyor?

Maçın starı

İlk devredeki yüksek etkisiyle Yusuf Erdoğan. Galatasaray’da ise Ndiaye takımını maçın içine çeken isimdi.

Maçın olayı

Futbol ekonomisinin içinde bulunduğu krize rağmen büyük maliyetle Galatasaray’a alınan Mbaye Diagne’nin etkisizliği... Saivet ve Feghouli gollerinin benzer niteliği...

Kısa mesaj

Galatasaray yarışı bırakmaz. Ancak hala maçların bazı bölümlerini o kadar kaybediyor ki, geri almak için her defasında yüksek enerji harcamak zorunda kalıyor.

YORUM YAZ