MENÜ

Talisca ve Atiba keyif veriyor

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Saha içi kültürü itiş kakış, saha dışında ise bağırış çağırışın egemen olduğu ülkemizde futbol oyununu hatırlatmaya namzet bir maçtı Osmanlı-Beşiktaş karşılaşması... Ne var ki maç zemine takıldı! Musa ve Badou Ndiaye gibi iki önemli oyuncusu yoktu M.Reşit Akçay’ın. Bu durumda orta sahaya Koray Altınay’ı monte etmişti. Koray fizik gücü yüksek ancak topu kullanma konusunda sınırlı bir oyuncu olduğundan bu bölgede marifetli oyuncu sayısı fazla Beşiktaş avantajlı başladı maça. Gerçi zemin, marifeti tek kelimeyle emdi! Biraz da bu nedenle ilk 15 dakika hariç Beşiktaş, ‘akışkan oynayan takım’ görüntüsünden uzaktı. İyi bir ‘hızlı hücum’, takımı Osmanlı’ya karşı ikinci bölgenin başlangıcına çekilip beklediler ve Quaresma’ya uzun toplarla arkaya sarkmaya çalıştılar, olmadı.

Zemine rağmen...

Futbolda ‘beceri’ her şey değil ancak kilit özelliktir. Osmanlı kendi sahasından çıkarken işte tam da bu özelliğin kurbanı oldu. Bir an kontrolden çıkıp ‘başı bozuk’ hale gelen top, boş alanları radar titizliğiyle gözleyen Oğuzhan’ın önünde kaldı. O topu bedeninde bütünlediği ‘otomatik kod’lar sayesinde ince ayarı yapılmış nazik bir vuruşla Talisca’nın koşusuna gönderdi. Gerek koşu gerek vuruş kalitesi yüksek olan Talisca bir ‘ikinci beceri’ olarak devreye girince zemine rağmen gol geldi.

Tolgay girene dek denge vardı

Görüldü ki, Şenol Güneş ikinci devre de güvenliği ön plana almış düzeninde ısrar ediyordu. Böylece Osmanlı’yı oynamayı en iyi becerdiği hızlı hücumdan mahrum ederken
Tolgay girene kadar oyunu dengede tutmayı başardı. Ve böylece Güneş ‘tam zamanı geldi’ diyerek oyuna el atmış oldu. Quaresma/Tolgay değişikliğiyle düzen değiştirip hücum tehdidi takınan Beşiktaş, oyunu da kontrollü biçimde öne taşımaya başladı. Bu değişiklik özellikle 80. dakikada gole sonuçlanmayan ‘seri üretim’de kendini ayan beyan ortaya koydu. Oyuncu ve hocaları içine çektiği gerek düşünsel gerek zemin türü olumsuzluklarına rağmen oynamaya, kazanmaya uğraşan ve bunu da futbolun öğretisi içinde yapmaya çalışan iki takımın maçını izledik. İki takım oyuncu ve hocalarına kendi adıma teşekkür ederim. İki oyuncu üzerine yazacağım kısa bir analizle bitireyim yazıyı... Atiba bu takımın ‘herşey’i değilse de çok şeyi. Bu bölgede oynamaya aday genç futbolcular için sade, pratik ve işlevsellik açısından muazzam bir olumlu örnek. Beşiktaş’ın önde yaptığı, yapmaya çalışıp sonuçlandıramadığı ne varsa çoğunun sebebi! Sahada az görünen ama ‘iş bitiren’ Talisca’nın anti tezi adeta.

Bambaşka bir zevk

Biri yetenek/beceri diğeri bilgi/dayanıklılık timsali... Birinin melekelerinin her futbolcu adayında olabilmesi zor (Talisca). Ancak diğerinin (Atiba) zihinle inşa edilmesi pekala mümkün. Ve unutulmasın ki, biri (Talisca) diğeri gibilerin olduğu takımlarda daha da görünür hale geliyor... İkisi bir arada olunca da oyunu izlemek bambaşka zevkleri beraberinde
getiriyor.

YORUM YAZ