MENÜ

Sneijder'in öfkesi

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Yaşamdaki birçok konuda olduğu gibi futbolda da ‘dışsal faktörler’ en az içeride olanlar kadar gidişatı belirler. O nedenle futbolda bir takımı ya da kulübü kurgulamak için deyim yerindeyse ‘kılı kırk yarmak’ gerek... Tıpkı bu günlerde Mustafa Denizli’nin yapmaya çalıştığı gibi...

‘B planı’ hazır olmalıydı

Dün Denizli ile gerçekleştirilen imza töreninde Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’in Atletico maçına göndermede bulunurken kullandığı cümleler çok şey anlatıyordu; “Dünkü karşılaşmamız sadece o güne ait değil birikimin, geçmişten gelen problemlerin doğurduğu bir olaydır...” Bu belirleme ister istemez Hamza Hamzaoğlu dönemine dair yönetim tarafından tutulmuş notlar olduğunu düşündürtüyor insana... Lakin, “Böylesi tespitleri olan bir yönetimin teknik direktör seçiminde daha atik davranıp Denizli sürecini bu kadar uzatmaması gerekiyordu” demeden edemiyor insan! Eğer Hamzaoğlu dönemine dair ciddi kaygılar varsa ‘ayrılık kararı’ verildiğinde süratle devreye sokulacak bir ‘B planı’ da hazır olmalıydı! yardımcıdan önce kondisyoner Beri yandan Denizli’nin ‘yardımcı antrenör’lerini açıklamadan kondisyoner Stefano Marrone’nin adını zikretmiş olması da ilginç. Yani hocanın da Galatasaray’a dair ilk tasarrufu görüldüğü gibi ‘güç’ sorunu. Bu durum gerek Atletico maçına takımın başında çıkan Cladio Taffarel’in “Rakibimiz sahanın her yerinde koştu” sözlerini gerek bazı oyuncuların ‘güç’, ‘taktik’ ve ‘daha çok çalışma’ya dair ifadelerini gerekse de yönetimin ‘geçmişten gelen problemler’ belirlemesini tamamlıyor.

‘Düşünürmüş gibi’ yapanlar...

Bu bağlamda Sneijder’in maç sonu öfkeyle dile getirdiği takıma dair sorunlar da ülkede ‘futbol üzerine düşünürmüş gibi yapan’ çoğu insanın hoşuna gitmeyecektir kuşkusuz. Ve tahmin edilebileceği gibi çoğu değerlendirme içerik değil Sneijder’in samimiyeti ve üslubu üzerine odaklanacaktır. Ki bu sayede, yapısal sorun tartışmak yerine her daim yapıldığı gibi ‘karakter analizleri’ havalarda uçuşsun!...

Ülkenin en ilginç takımı

Ben yine de dikkatleri başka, daha dipte seyreden bir konuya çekmek isterim... Bilinir, kimi oyuncular ya da teknik adamlar yakalarını ‘yöneticilerin elleri’nden kurtaramaz. Hele de mevcut yönetimde görevli olmayıp da sürecin dışında kalmış olan bazılarından... Galatasaray bu anlamda sanırım ülkenin ‘en ilginç takımı...’ Düşünün 1998’den bu yana en büyük rakipleri Fenerbahçe, Aziz Yıldırım başkanlığında yoluna devam ederken Galatasaray aynı 17 yılı yedi ayrı başkanla geçirmiş.

‘Eski yönetici’ dönemleri


Gerçi, başkanlıktaki bu ‘istikrar’ Fenerbahçe’nin daha çok şampiyon olması için yeterli olmamış bu da ayrı bir tartışma konusu elbette ancak konunumuz şimdilik bu değil. Yeni başkanların tasarrufuyla dışarıda kalan eski yöneticilerden bazılarının ‘futbol üzerinden gündemde kalmak/görünür olmak’ emellerinin sekteye uğradığı da malumumuz... Bu ‘eski yönetici’, döneminin teknik direktörü ve yardımcı antrenörleri ya da bazı ‘yıldız futbolcu’lara yakınlığını hiçbir zaman kaybetmez. Esasen o, zaten belirli bir kliğin üyesidir de!..

Prim hovardasını kim sevmez

Zaten maç kazanmaları için takıma dahil edilen ‘sözleşmeli futbolcu’lara kulübun kasasına girip bol keseden para dağıtan ‘prim hovardası’ bu tip yöneticiyi hangi sporcu sevmez ki?... Ancak ‘bilançoları makyajlı’ kulüplerden özellikle de UEFA’daki turnuvalara katılacak olanların ‘muhasebe denetimleri’ne takılmalarında bu tip hesap kitap bilmez yöneticilerin ağırlıklı payı olduğuna da unutmayalım.

Şampiyonluk yarışına döner


Tam da bu nedenle takımlar ‘yeniden yapılanma’ya giderken ‘içeride öyle ya da böyle uzantıları bulunan eskiler’i de hesaba katmak zorundalar. Denizli’nin ‘yardımcı antrenör’ tercihinde titizlenmesini bu zaviyeden de okuyabiliriz! Ancak Mustafa Denizli gibi bir ikonun takım içinde dirliği sağlama konusunda ülkedeki en birikimli iki kişiden biri olduğunu da akıldan çıkarmayalım. O nedenle zor bir maç olduğu oynanmadan bile tahmin edilen Atletico maçını bir kenara koyarak Galatasaray’ın şampiyonluk yarışına tekrar katıldığını rahatlıkla söyleyebiliriz...

YORUM YAZ