MENÜ

Oynamadan üç gol

Abone Ol Google News

Futbol insanda izleme arzusu uyandırdığı için çekici bir oyundur. En azından benim için öyle. Ama stattan çıkarken içimde böyle bir arzu olduğunu söyleyebilmem mümkün değil. Uzun yıllardır İnönü Stadı’na giderim, ilk kez neredeyse bir avuçtan biraz daha fazla taraftar vardı tribünde. Onların da tıpkı benim gibi arzuları körelmişti. Sonunda mesaj yine kapalıdan verildi; “Yönetim ne oluyor tribünler dolmuyor” ve “Müşteri değil taraftarız” diyerek güveni sarsılmış ve yerine bir daha gelmeyecek gibi görünen memleket futbolunun halini özetlediler.

Haberin Devamı

Sıkıcı maçta Beşiktaş ne yaptı? Quaresma izin verdiği kadarıyla oynamaya çalıştı. Taraftarın gözdesi Quaresma son saniyede gelen Holosko’nun golünün dışında saha içinde, bırakınız takımı kendine bile oynayamadı. Oysa ne denirdi, Quaresma kendine oynuyor.

Maç özellikle 35 ve 42. dakikalar arasında Beşiktaş için öyle bir hal aldı ki, ‘içler acısı’ demek sanırım çok zorlama olmaz. Bir takım düşünün, eli kolu bağlı gol yemeyi bekliyor. Sivassporlu Suarez biraz dikkatli olsa Beşiktaş’ın o dakikadan sonra bu maçı net bir skor gibi görülen 3-1’e getirebilmesi zordan da öte zor olurdu.
Beşiktaş öyle bir top oynadı ki, Fenerbahçe maçının en iyisi gibi duran Ernst bile sahada yoktu. Unutmadan, Sivasspor oyunu kilitleyerek oynanmaz hale getirmeye hiç uğraşmadı. Hatta gol pozisyonları düşünüldüğünde daha derli toplu, ölçülüp biçilmiş akınları Sivasspor düzenledi denebilir. Öyleki Beşiktaş’ın rakip kaleye yakın çoğu pozisyonunda en uçtaki adamı en yakın arkadaşıyla 25-30 metre mesafedeydi. Bu bile nasıl bir maç izlemiş olduğumu anlatmaya yeter.

Haberin Devamı

Yine de sonuca baktığımzda 4 gol görmüş olmak bir futbol maçı için yeterli arzuyu değilse de tatmini sağlıyor diyebilirim.

YORUM YAZ