MENÜ

Ne olacak bu memleketin hâli?

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ligin adı ‘Süper’ ama ne seyircisi var, ne zemini, ne de dişe dokunur futbolcusu! Ama süper yöneticileri olduğu hepimizin malumu! Öyle bir maç ki, güvenlikçi sayısı seyirciden fazla desek abartı olmaz. Bu Passolig mucizesini icat edenler maçın 27. dakikasındaki tribün değiştiren taraftarları nasıl açıklayacaklar acaba? Ne oldu, “Herkes yerinde oturacak” iddiasına? Sormak gerek bu futbol mucitlerine, “Kimsenin izlemediği maçları acaba kime satabilirsiniz?”

Beri yandan akşam futbol programlarını izleyenler de hiçbir şeyin olmadığı maçta, ‘Her şeyin olduğunu’ sanabilirler. Olmadı, inanmasınlar. Hadise şuydu; Beşiktaş iyice kabuğuna çekilmiş Eskişehir karşısında ısrar ve sabırla arkada top çevirdi. Belliydi ki, iki takım maç boyunca bir ya da iki pozisyon bulacak, Eskişehir atabilirse üzerine yatmaya Beşiktaş bulursa devamını arar gibi yapmaya çalışacaktı!

Tersi oldu, önce Beşiktaş sonra da Eskişehir birer ‘Kaza golü’ bulunca maç bir tür ‘Enerji üstünlüğü’ oyununa döndü. Kendisi açısından önemli iki arka oyuncusu Tarık Çamdal ve Veysel Sarı’yı Galatasaray’a satan Eskişehir, geçen yılın en az gol yiyen takımı Beşiktaş’a karşı ‘Haklı olarak’ ritmi düşürerek maçı ‘Çekilmez hale’ getirmeyi başardı. Enteresan olan buna Beşiktaş’ın herhangi bir hattıyla itiraz etmiyor oluşuydu. Birkaç soru sorarak bitirelim... Sahi dün başta ve devre arasında izlediğim Londra’da oynanan Arsenal-Tottenham karşılasması ‘Futbol maçı’ ise Olimpiyat Stadı’nda oynanan neydi? Ne zemin, ne seyirci, ne futbolcu varken bu oyunu yönetme iddiasının gereği var mı?

Ve son olarak o şahane Aziz Nesin öyküsündeki Anadolu sorusu; “Du bakali n’olcek?”

YORUM YAZ