MENÜ

Kazasız belasız..

Abone Ol Google News

İki takım da oyuna beklendiği gibi ‘hata yapmamayı’ ilke edinerek sakin ve dengeli başladı. Bu nedenle Dünya Kupası ya da Avrupa Şampiyonası’nın açılış maçlarındaki ritmde ilerledi karşılaşma. Bir puanın yettiği Türkiye’nin durumu anlaşılırdı. İzlanda ise zaten hiçbir zaman bundan fazlasını yapmaya kalkışmamıştı. Onların tarzı; ‘dikkatle bekle, gör, hazırlan ve saldır’ olarak özetlenebilir. Otuzlara kadar böyle aktı maç. O dakikadan sonra özellikle Çalhanoğlu’nun örgütlediği saldırılarla İzlanda kalesini doğrudan tehdit etmese de ateşi yaktı Milli Takım. Cengiz ve Hakan’ın cılız şutları birde Ozan’ın örgütlediği hücumda Burak’ın kafası, o kadar. Sonra 70’lere doğru yeniden. Ne zaman ki bol pasla topu sahanın tamamında gezdirdi bizim çocuklar, her defasında bir tehdit icat ettiler. Ancak 80’e doğru gereksiz yere ceza alanına büzüşme ve buna bağlı olarak ‘soğuma başladı’. Oysa işler o ana kadar yolundaydı. Ama birden İzlanda’nın en sevdiği işe, ‘duran top’ oyununa döndürdük işi. Biraz gerildik sonlara doğru ama kazasız belasız bitirdik işi!..

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Gecenin sorusu

Biz bu maçı kazanacak bir planla oynayabilir miydik? Bence, ‘Evet’. Bu takım şüphesiz bundan daha fazlasını vaat ediyor. Bu vaat de bundan sonrası için saklı kalsın..

Maçın starı

Akan oyunda etkisiz İzlanda’nın Burak’ın takiple kornere çıkardığı toptan bulduğu pozisyonu çizgiden savuşturan Merih Demiral. Ya o gol olsaydı?..

Maçın olayı

Pozisyon vermeden maç tamamladıysak bunda başta Okay Yokuşlu olmak üzere Ozan ile Mahmut’un ‘görünmez payları’ büyük. Hazin ki, bu tip oyuncular ülkede ‘yok sayılır.’

Kısa mesaj

Neresinden bakarsanız bakın muazzam iş yaptı çocuklar.. Daha fazlasını da yapacaklarından şüphem yok...

YORUM YAZ