MENÜ

'İkinci Bahar' yaşasa ömrümüz!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Notaları kullanarak eskilerin 'malihulya' dedikleri 'melankoli'yi yaşayan hatıralara dönüştüren insandır, Özdemir Erdoğan. Geçmiş kayıpları insan ruhunun kazanımları haline getiren onlarca şarkının yaratıcısıdır. Sesi ve melodileri, birbirleri için yaratılmışcasına büyüleyici bir uyum içindedir. De ki, kimi yerlerde bazı müzikal sıkıntılar yaşanıyor gibi gelse de parçaların samimiyeti örter gider aksilikleri...

Karamsar gibi görünen ancak elle tutulur iyimserliği şarkılarının her yanına sindirmeyi becermiş bir müzisyen üzerine yazıyorum bunları. İki çocukla süslenmiş 37 yıllık evliliğin ardından yaşamın getirdikleri nedeniyle ayrılmak zorunda kalınca eski eşini ardından yazdığı "Sevdim seni bir kere başkasını sevemem" ile ruhumuza sevdalarımızı kazıyan birinden söz ediyorum. Bu öyle bir beste ki, sahadaki Beşiktaş için tribündeki taraftara sevdasını da haykırtacak türden bir şey..

"Sevgi anlaşmak değildir, nedensiz de sevilir" derken sadece şarkı sözü değil filozofi yapan müzisyendir de aynı zamanda. Her dinlediğimde beni geçmişe götürüp içimi dağlayan muazzam eseri "Gurbet"te içli içli terennüm ettiği "İçerim yanıyor yar yar yaram çok derin... Bana nazlı yardan bir haber verin"i bu topraklara emanet eden kişidir. Şüphesiz, o besteleri başka şarkıcılar kendi ses renkleriyle okusa bambaşka duygular çıkar ortaya... Ancak bu aynı zamanda hayli zorlu bir iştir...

Özdemir Erdoğan bestelerine melodilerdeki ruhu üflemek o kadar kolay görünmüyor. Belki, son döneminde tarzı dışındaki parçalarda solistliğin zirvesine yaklaşmış Müslüm Gürses'in yaptıklarına benzer bir 'işçilik'le altından kalkılır. Yine de tüm zorluğuna rağmen yapımcılara, müzisyenlere bir önerim olacak... Genç nesil müzisyenlerin yorumlayacağı Özdemir Erdoğan şarkılarından oluşan şu 'tribute' dedikleri türden bir albüm en az Ortaçgil ve Ahmet Kaya işleri kadar etkili olur kanısındayım...

O der ya, "Gözlerim bir yerden aşina size" diye... Kulaklarımız aracılığıyla ruhumuzun aşina olduğu besteleri yeni kuşağa da taşımak iyi olmaz mı? İyi olmaz mı, ömrümüzün yaşayamayacağı 'İkinci Bahar'ı en azından ruhumuzun yaşaması?

YORUM YAZ