MENÜ

Her yer sorunlu herkes sorumsuz!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Sanıyorlardı ki, ‘biz en büyüklerdeniz’ ve bu nedenle ‘biz bitti demeden bitmez!’ Hayat, ‘kazın ayağının öyle olmadığı’nı bir kez daha gösterdi ne yazık ki... Dağıtılan primleri okuduklarında öfkeden yüzü kızaran, bağırırken boyunlarındaki damarlar mavi mavi açığa çıkan taraftarları, bir noktada -ama her noktada değil- anlayabiliriz. Sonuçta Çek Cumhuriyeti maçını gerçek anlamda ‘biz’ mi kazandık yoksa Fatih Terim ve oyuncular mı henüz belli olmasa bile yaşanan hayal kırıklığına bakılırsa üç maçtan ikisinde ‘hep birlikte yenildiğimiz’ aşikar.

Eski hesaplar hortladı!

Hüsranın ilk günlerinde, yapısal sorunları tartışıp ‘işe koyulmak’ yerine ‘öç alma’, ‘eski hesapları görme’ halleri yeniden hortladı bir ara... Bunun üzerine Türkiye Futbol Direktörü, sorumluluğu tek başına alır gibi yaptı ama konuya sadece değindi geçti. Sanırım çoğu zaman olduğu gibi o da ‘suların durulması’ pozisyonuna, yani ‘beklemeye’ geri döndü. Örneğin, muazzam projesi olan ‘’14 yabancı kuralı’’nın ne işe yaradığını, sonucunun ne olduğunu sanırım hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz!

Yangının ateşçileri!

Beri yandan daha yakıcı sorunlar aynı yerlerinde duruyor. Önceki gün Fanatik Gazetesi’ne konuşan iki teknik adam Rıza Çalımbay ve Mesut Bakkal, hangi yangında nasıl yandığımızı sanki ‘ateşçiler kendileri değilmiş’cesine dile getiriyorlardı!..

Çalımbay diyor ki; “Arda, Barcelona’nın aldığı transfer yasağı sebebiyle yaklaşık 6 ay top oynamadı. O ne yapsın, gücü bu kadardı!..” Oysa Çalımbay’ın kendi belirlemesi üzerinden gerçek sorusu şu olmalı değil mi; “Güçsüz biri neden oynatıldı?” Çözümü ise “Herkes suçlu aramaya başladı. Birbirimize kenetlenseydik, bugün turnuvaya devam ediyor olurduk” formülünde bulmuş.

Milli takım geniş kadrosuna dahi oyuncu sokamayan bir teknik adam formulü ‘kenetlenme’de buluyor!.. Teknikten, taktikten, stratejiden hiç bahis açmıyor... Diğer teknik adam Mesut Bakkal, “Yabancı bir yazarın, Türk futbolcuların haline, kilosuna, fiziki kondisyonuna değinerek eleştirmesi beni çok üzdü. Ama haklı” diyor ve ekliyor, “Bizim tempomuz bu. Milli Takım, Türkiye’deki Süper Lig’in gerçek yüzünü gösterdi.”

Bizim esas sorunumuz...

Kilo ve kondisyondan bahseden öncelikle Fatih Terim’di. “115 kilometre koşmalıyız” ve “Tüm takım üzerinde 50 kilo ağırlık var” bilgileri futbolcularla temas ettirilmeyen gazetecilere milli takım yetkililerden ‘sızdırıldı.’ Çözümün de fiziksel performans departmanı sorumlusu Levent Şahin ve ekibinden değil ABD’li uzman Scott Piri ve arkadaşlarından beklendiği de öyle!..

Çalımbay gibi yıllardır bu ligde takımlar yöneten ve düşen bir çok takımın hocalığını da yapan Bakkal’ın “Bizim tempomuz bu” sözleriyle kimi işaret ettiği ise meçhul!..

Tartışacak çok şeyimiz var kuşkusuz.. Lakin, “Çözeceğim” iddiasında olanların ‘yeni futbol’ konusunda ne kadar bilgisi var işte esas sorun burada...

Beşiktaş’ın stoperlere ihtiyacı var

Avrupa Şampiyonası’nın da gösterdiği gibi ‘vasat hatta vasat altı’ maçların oynandığı ligimiz oyun açısından Avrupalı muadillerinin çok gerisinde. Bu nedenle zorlu geçen yıllara ve üç sezonun yorgunluğuna rağmen Beşiktaş bir parça tempoyla farkını koyup şampiyon olmayı başardı. Hem de defanstaki gözle görülür problemlere rağmen... Gerçi biraz da o problemler nedeniyle UEFA’ya erken havlu attı, onu da atlamamak gerek. Yani takım bu lige yeter ama Şampiyonlar Ligi ya da UEFA için ciddi oranda ‘defansif katkı’ya ihtiyaç var.

Beşiktaş, sorunun bir ayağını, sürpriz bir gelişme olmazsa, Gökhan Gönül ile çözecek görünüyor. Gökhan daha çok ofansif performansıyla anılır ve bu nedenle kendisi için en ideal oynayan takımı seçmiş olur imzalarsa. Solda İsmail sağda Gökhan iyi bir başlangıç...

Euro 2016 gösterdi ki...

Ancak Beşiktaş’ın sorunu defansif kanatlarla bitmiyor. Avrupa Şampiyonası da bir kez daha gösterdi ki, artık stoperler ‘oyun kurgulayan’ oyunculardır (Rami/Koscielny, Boateng/Hummels, Mascherano/Pique vb.)... Beşiktaş topu yere indirip oyunu kurgulayacak (kuracak değil, o daha çok orta sahanın işi) ve haliyle Atiba ve arkasını da savunacak iki yönlü stoperlere daha çok ihtiyaç duyacaktır hedefleri açısından.

YORUM YAZ