MENÜ

Hepimiz kazanalım

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bilinir, ‘Bütün başlangıçlar zordur’. Berber çırağı makası eline aldığında yüzlerce kez izlediği ustasını ‘şıp’ diye taklit edemez. Kaldırılan deplasman yasağının ilk uygulamasının zorluklar içerdiği bir gerçek. Ancak, havada asılı duran ‘tedirginlik’ de fazlaca gereksiz... Futbol maçına giden tutkulu insanları ‘holigan’ olarak yaftalamaya hazır görüşler, “Gördünüz mü bak” demek için pusuda bekliyor!.. Her işi yarım yamalak yapan yöneticiler ise olumsuzlukları taraftara yüklemek için çoktan hazır. Oysa, diyelim ‘tribünde meşale yakıldı.’ Bu, tek başına ‘taraftar’la açıklanır mı? ‘Meşale içeri nasıl girdi?’, ‘Kontroller neden titizlikle yapılmadı?’, ‘Neden sadece suçlu hakkında gereği yapılmadı?’ türünden sorular her daim sahipsiz kalır bu ülkede...

Tedirginlik kalkmalı

Herkes görevini yaparsa sorun çıkacağını sanmıyorum ya, çıkarsa bile, ülkenin en ‘modern stadı’nda ‘suçun şahsiliği ilkesi’nin işletileceğinden emin olmalıyız. Tedirginliğin ortadan kalkıp yerine anlayışın yerleşmesi için yapılması gereken ilk açıklama sadece suçlunun cezalandırılacağı olmalıdır, ki herkes sorumluluk alsın!... Bu gerçeklerin yanı sıra tribüne gidecek insanlar da sorumluklarını akıldan çıkarmamalı.

Takıma odaklanılmalı

Ne yazık ki bu ülkenin tribün kültürüne, tuttuğu takımının meziyetlerini övmek, takımı ve oyuncuları yükseltmek değil, ne olursa olsun rakibi yerin dibine sokmak hakim!.. Bu maç, bu olumsuz algının kırıldığı, taraftarların sadece kendi takımlarına odaklandığı bir maç olmalı. Çünkü ‘taraftar’, akıl/vicdan sahibi insandır ve bu zorlu ilk adımı bu maçta hep birlikte atacaktır/atacağız. Bilinir, ‘bütün başlangıçlar zordur’. O zoru başarmalıyız. Çünkü, birbirimizi anlamaya çalışıp ‘kucaklaşma mesafesi’ni yakınlaştırdığımızda bu dünyayı hepimizin yüzüne gülen bir yer haline getireceğiz.. Her birimiz, her birimizin yaşamından sorumlu. O nedenle, kim yenerse yensin ama hepimiz kazanalım...

YORUM YAZ