MENÜ

Eksik olan yine goldü!

Abone Ol Google News

Kendini doğru savunup fırsat kollayan Beşiktaş, sürekli hücum organize eden Arsenal. Fark, bu kez Arsenal’in ilk maçta edindiği tecrübeyle müdafaayı daha sıkı örmesiydi. Buna rağmen Beşiktaş ilk maçtaki kadar net olmasa da rakip ceza sahasını bir kaç kez karıştırdı. Özellikle 39-41. dakika arasındaki geride oluşturulan ‘sabır pası ağı’nın ardından Ramon’un girdiği pozisyon Beşiktaş’ın çıkış kapısıydı kanımca. O ‘tartışmalı pozisyonda’ tek ihtiyaç Ramon’un hücum yerine ‘fren’i düşünmesiydi! Olmadı... Ve aksilik oldu; 45+1’de gelen ‘dalgınlık ve anlık dağınıklık golü...’ Ancak zaten gol atmak zorunda olan Beşiktaş bu durumun üstesinden gelecek dirence sahip bir takımdı.

Haberin Devamı

Ne var ki, Pedro Franco’nun ikinci yarının başlarında üst üste yaptığı iki basit hata defansif özgüvende zaafa neden olurken topun ileri taşınmasında da ilk yarıdaki etkinlik gözle görülür biçimde kayboldu.
Ancak özellikle 60. dakikadan sonra sahaya konan enerji maçın gidişatını değiştirdi. Her alan Beşiktaş’ın eline geçti ama ilk maçtaki ‘gol atma sorunu’ bu maçta da aşılamadı.

Haberin Devamı

Şimdi sormak gerek, bu düzende oynayan Arsenal’i daha tamamlanmış bir takımla elemek çok mu zordu? İki takım arasında o kadar çok analize konu olan ‘bonservis bedelleri’ izlediğiniz iki maçta da bu kadar belirleyici miydi? Bu sorulara yanıt arayanlar için maç boyu Arsene Wenger’in yüzünü bir kaç kez izlemelerini öneririm. Yüz ifadesi benim için şuydu; “Kimse edemedi ama bunlar beni işimden edecekler!”

Ve Beşiktaş lehine verilmeyen iki penaltı pozisyonunu tartışacak olanlara da, ‘Şampiyonlar Ligi’nin marka değeri’ni göz ardı etmemelerini öneririm...

YORUM YAZ