MENÜ

Bir teselli ver!

Abone Ol Google News

Neden bu ülkede insana bu kadar hoyrat davranılır ve bu ne zaman sona erecek, bilen var mı? Maç başlamış... İki üç dakika sonra bir yerden kapı açılıyor ve Bizans surlarına saldıran yeniçeriler misali, Fenerbahçe taraftarı İnönü’ye hücum ediyor... Bu ‘ajitatif saldırı’ karşısında tahmin edersiniz ki, Beşiktaş tribünleri de galeyana geliyor. Fener taraftarı İnönü’nün içinde, bütün stat çıldırıyor. Maç da duruyor... Peki ya o anda ‘istenmeyen olaylar’ meydana gelse? Ya da o kargaşada bir Fenerli’nin ‘burnu kanasa...’ sorumlusu kim olacak? Bir maç organizasyonunu yönetmek bu kadar mı zor bu ülkede?

Haberin Devamı

Maça gelince... Başlangıç tavrını ilk koyan hep Beşiktaş oldu. Ne zaman ki Beşiktaş vites düşürüp, zaman zaman oyunu rolantiye almaya çalıştı, ipler anında Fenerbahçe’ye geçti. Bu denge maç boyunca sürdü gitti... İlk devre Fabian Ernst-Cenk Gönen ikilisi, hovarda forvet Quaresma’nın ezdiği toplardan doğan Fener akınlarını eritmekte bu kadar mahir olmasalar, Beşiktaş ikinci devreye yenik bile başlayabilirdi. Ama futbol böyle aziz bir oyun. İkinci golün pası da, neredeyse her topu üzüm gibi ezen Quaresma’dan geldi... 80’den sonra maç 2-1 devam ederken Beşiktaş yine ‘tavır’ değiştirdiğinde, Fener oyunu yine öne taşıdı.. Ve nihayet Beşiktaş’ın en iyilerinden Cenk, serbest atışta iki kişilik baraj tercih edince, Baroni de affetmeyince, ‘geldi’ diye düşünülen maç teselli puanıyla tamamlandı.

Haberin Devamı

Fenerbahçe’de takımı ileri çeken belki de tek güç olan Caner Erkin’in oyundan alınması çoğu kişi tarafından anlaşılmamış olsa da, Aykut Kocaman’ın Özer/Stoch/Semih değişikliği, maçı ne kadar istediğini göstermesi açısından önemli bir göstergeydi.

YORUM YAZ