MENÜ

Beşiktaş'tan seviye atlama dersleri

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

‘Kontrol oyunu’nu kendi ceza sahası önüne kümelenmek sananlar bu tanımı Şenol Güneş’ten duyunca şöyle bir titredi! Oysa ‘kontrol oyunu’, topun ve alanın hakimiyetini ele geçirerek temponun ayarlanmasını tanımlar. Tam da Beşiktaş’ın yaptığı gibi. İki takımın grupta bulunduğu yer, ülkelerinin lig zorluk derecesi ve kültürleri, kadro yapıları bu seviyede zaten başka bir durumu mümkün kılmaz. Üstelik Beşiktaş’ın geçen yıl Şampiyonlar Ligi’nde yaşadıkları düşünülünce. Haliyle bizim Porto’da yaptığımızın benzerini onlar da pekala bize burada yapabilirdi. Moral değerler, yüksek tecrübedeki oyuncu sayısı, bu sezonki kazanma alışkanlığının gücü Beşiktaş’ın lehineydi. Onların ki ise, oyuncuların yakın gelecekteki ekonomik yükseliş beklentileri başta olmak üzere sezon başından bu yana geliştirdikleri oyunları...

Çıplak gözle...

Rakibin gelişimini 29. dakikaya kadar dengede giden oyunda attıkları golde gördük.

O gole çalışıldığı çıplak gözle de görülmedi mi?

Beşiktaş Tolgay üzerinde kurulan baskıyı kıramadığından Talisca/Babel/Quaresma düzenini tutturamadı ve uzun süre etkili olamadı. Lakin futbol bir ‘an’ oyunudur! Topu geride alan Tolgay’ın Adriano’ya gönderdiği ‘pratik pas’, devre sonunda o ‘an’ın yakalanmasına neden oldu ve kilit çözüldü.

O pasla başlayan ve süratle birbirine bağlanan Adriano /Cenk/Talisca zinciri golü getirdi.

Heyecan verici

İkinci yarıya Medel’in ‘tecrübe tehditi’ ile başlayan Beşiktaş oyunu ele aldıysa da sonuç yaratamadığı için 70’e doğru denge eski halini aldı. Sonuçta istediğini alan Beşiktaş, oynamak değil, bozmak üzerine kurulu düzenimize futbolun yaratıcı, izlenir, heyecan verici ve geliştirici yönünden örnekler veriyor. Bu örneği geliştirmek yerine, aşındırıcı polemiklere batmayı marifet sananlar ise kazanamayan herkesi ‘beceriksiz’ ilan etmek için pusuda bekliyor. Sonuç ise malum, vasatlık!

YORUM YAZ