MENÜ

Yorgun Aslan!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Skor 1-1... Gençlerbirliği’nin kaleye geldiği pozisyon sayısı 1 ya da 2... Demek ki sıkıntı sizde... Bu durumda akla gelen iki faktör; Juventus yorgunluğu ve son vuruşlardaki beceriksizlik.
İlk yarıda hakem Yunus Yıldırım’a özel bir parantez açmak lazım. İlk yarının son düdüğüne kadar Drogba’nın ikili mücadelelerde yediği darbe sayısı 6-7. Çıkan kart sayısı 1. Her faul yapanın ilk faulü diye kart vermemek futbolun kurallarında biri mi? Drogba’ya ilk yarıda 11 ayrı kişi faul yaparsa kart görmeyecek mi? Her ikili mücadele sonunda Drogba ‘Yıldırım’ çarpmışa döndü. Çalmayan düdükler, çıkmayan kartlar da Gençlerbirliği savunmasının sertliğine çanak tuttu.
İlk yarıda Melo’nun Tosic’in önüne koyduğu ayak da çok nizami gözükmüyor. O pozisyon da Gençlerbirliği adına verilmiş yanlış karardı.
Galatasaray’da Gençlerbirliği karşısında Drogba’nın golü, Sneijder’in iki üç uzun mesafeli enfes pası gecenin güzel hareketleriydi.
Ancak devamlılık anlamında 90 dakika içinde ayakta duran, kusursuz oynayan tek isim Felipe Melo’ydu. Melo hem ikili mücadelelerde diriydi, hem de Gençlerbirliği çıkışlarında hamlelerini çok doğru yaptı. Pas isabet yüzdesinin yüksekliği de topun daha çok Galatasaray’da kalmasını sağladı.
İkinci yarıda Galatasaray yorgunluğuna rağmen vites artırdı ama o son vuruş gelmedi. Drogba golünü attı, Burak Yılmaz’a da hazırladı. Ancak bu sezon Burak’tan ‘kurtarıcı’ vuruşu bir türlü çıkmıyor.
Son söz Mancini’ye... Mancini 37. dakikada hem oyuncu, hem de taktik değişikliğine gitti. Yeni düzeni kağıda yazdı. O kağıdı önce Burak Yılmaz’a verdi. Burak Yılmaz, Selçuk İnan’a götürdü. Selçuk okudu attı. Hatırlatmak istedim; yanınızda oturan kişi Tugay Kerimoğlu. Yardımcı antrenörünüz. Sizin şampiyon olduğunuz Premier Lig’in en çok sevilen yabancılarındandı. İngilizce’si de var, belki sizden de iyidir. Taktiği ona söyleseniz, o kaptanı çağırıp anlatsa... Daha şık olmaz mı!

YORUM YAZ