MENÜ

Veda gecesi

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Avrupa’da alıştığımız bildiğimiz destan yazan Galatasaray’ın erken Avrupa veda gecesi vardı dün Dortmund’da. Alman Ligi’nin kötüsü rakip, iki maçta 8 gol atmamalıydı Cim Bom’a. Aslında oyuna iyi başlamıştı takımımız. Orta sahayı kalabalık ve yakınlaşarak, yardımlaşarak kurup rakibin etkin bölgesini bloke etmeye çalıştık. İlk 10 dakikadaki fırtına dinince, Cim Bom biraz nefes alıp oyunu dengelemeye çalıştı. Topu keserken iyi, hücumda problemliydi. Genelde oynatmamaya yöneldik. Öne çıkışlarda çok adamla üçüncü bölgeye taşınamadık. Defansta ise telaşlı top uzaklaştırmak, topu rakibe çok teslim etmemize sebep oldu. Onlarda aldıklarıyla tekrar üzerimize geldiler. Topa basıp oyunu kurmaya başlarken, Reus’un soldan başlayıp çapraz koşusunun Tarık, Hamit, Chedjou ve Semih hep birlikte seyrettiler aynı oyuncu da golü yaptı. Bu ligde böyle gol ve goller yenmez. İşin kötüsü maç boyunca tam toparlanıp, rakibi zorlarken kırılma anlarımız yediğimiz goller ve yine gurbetçi seyircilerimizin anlamsız taşkınlığı sırasında oldu. Şampiyonlar Ligi’nde ve kendi ligimizde kademeli takım oyununu son 15 dakika hariç en iyi uyguladığı maçı kötü skorla bitirdi Cim Bom. Prandelli’nin lige dönüşü Galatasaray’ı Avrupa’da görmeye alışmış olanlar için hayal kırıklığı... Umut’un önde top tutması ancak son vuruşlarda olmaması onun eksisiydi. Maç boyunca göremediğimiz Dzemaili’yi ise oyunda tutup gecenin iyisi Hamit’i almak Prandelli’nin fantazisiydi. Sağ beki, stoperleri ve gecenin iyisi Hakan’ıyla önlerinde oynayan Sarı-Kırmızılı kenar oyuncuların kademesiyle Cim Bom bu farkı hak etmemişti. Büyük eksikliği Galatasaray’ın Melo hariç orta saha futbolcularının yumuşak ve mücadeleden kaçarak agresif baskı yapmayarak top geldiğinde oynamaları. Buna çare üretmek zorunda Cim Bom.

YORUM YAZ