MENÜ

Unutulmazsınız!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Genelde açılan çukurlara ıslık çalıp yukarı bakarken düşeriz. Vitrine meraklıyızdır, her şeyin içini geç görürüz. Yüzeysel konuşur, dedikoduya da bayılırız. Kameralar ise dayanılmazdır bizdeki meraklılara. Görenin dili çözülür. Flaşlar patlayıp kamera ışıkları yandı mı, dün işinin patronu olan, bugünün popüler yıldızı olduğunu zanneder. Günü kurtarmaktan, gelecek planlanamaz hale gelinir böyle durumlarda, dolduruşa gelip şişenler, sonunda geleceği göremeden yan kapıdan çıkıp gidiverirler... Bu arada hizmeti yapanlar harcanır, ‘bilmeyenler’ bilir zannedilir.
Hem kulüp geleneği ve kültürü hem de kulüp bütçesine katkısı en fazla olan birimi büyük darbe yedi Galatasaray’ın, geçtiğimiz hafta içinde.
Avrupa Yıldızlar şampiyonluğu, Dünya Yıldızlar 9.’luğu, 3 yıl üst üste PAF Ligi şampiyonluğu, Mini Minikler Ligi namağlup şampiyonluğu, Süper Genç Ligi İstanbul namağlup şampiyonluğu, Süper Genç Ligi Türkiye 2.’liği, Yıldızlar Ligi Türkiye şampiyonluğu, B Genç Ligi İstanbul ve Türkiye şampiyonlukları, UEFA ve Avrupa elit kulüpler altyapı toplantılarına Türkiye’den tek davet edilen olma gururu, Genç Milli Takımlara 51 futbolcu gönderme başarısı, 2005’te Avrupa şampiyonu olan U-17 Ulusal Takım’a 6 oyuncu verebilme başarısı...
Bunlara ek olarak A takıma çıkan Sabri, Arda, Uğur, Mehmet Güven, Fırat Kocaoğlu, Çağrı, Semih Kaya ve çeşitli liglerde kiralık oynayan Özgürcan, Oğuz, Aydın, Zafer, Anıl, Mülayim gibi 15’in üzerinde genç Galatasaraylı’yı kulübe kazandıran başarılı altyapı, yazımın başında anlattığım zihniyet yüzünden büyük darbe yedi. Büyük futbol kulüplerinin altyapıda gerçekleştirdiği her türlü uygulamayı yapabilen, danışmanlarla donatılmış bu birimi yaratan emektar Ali Yavaş, kendine yakışan marurlukta, Galatasaray’ın ona verdiği kulüp terbiyesi bilinciyle, kırgın olmasına rağmen tek kötü söz söylemeden, demeç vermeden ayrıldı gitti yuvasından. Arkasında bıraktığı bütün çocuklar, güzellikler ve hizmetlerini değerlendirecek tek bir teşekkür bile alamadan.
Dişini geçiremediğine teslim olan, dişini geçirdiğini ısıranlar bilmelidir ki, Galatasaraylılar kendisine hizmet eden böyle gönül savaşçılarını unutmaz, onları hep hatırlarlar. Hizmet edenleri hizmet dışı bırakanları da hiç unutmazlar!!!

YORUM YAZ