MENÜ

Uçuran Hollandalı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Yanlışlarla başlayan derbinin ev sahibi Galatasaray, ilk 45 dakikada 5’li orta saha ile oynayan ve tüm alanda kendisine baskı koyan Fenerbahçe’yi, sadece seyretti. İşin kötüsü, kenarda buna çare üretecek hamleyi ve değişikliği yapmayı akıl edemedi. Burak’ın yanlızlığına karşın Emenike, önde topu tutup Semih ve Chedjou’yu, sağa-sola gezdirdi. Caner ve Gökhan kenar bekleri, özellikle ortadan terse uzun toplar açılınca etkili oldular. Göbekte ise yerden ve çabuk topla dikine giderek etkili olmayı bildiler. Zaten Fenerbahçe ligde en çok pas yapan, üstelik isabetli top dolaştıran takım olduğu için bunu Prandelli’nin bilmesi lazımdı. Kader ağlarını, Emre’nin sakatlanıp çıkması ve ‘kareteci’ Bruno Alves’in anlamsız uçan tekme savurup ihanet etmesi ile Sarı- Lacivertliler’i örmeye başlamıştı. İlk işaret fişeği ikinci yarının başlama düdüğüyle geldi. Ve oyunu tutmaya yönelik İsmail hocanın planı çöktü. Emenike’yi çıkarması ise hocalık hatasıydı. Özellikle Olcan, hem Caner’i hem de Kadlec’i tedirgin etmeye başladı. Umut’un oyuna girişi, oraya zaten pas aktaramayan Cim Bom için pek de çare sayılmazdı. İkinci yarıdaki istek, arzu ve hırs ve ‘Uçuran Hollandalı’nın iki köşede patlayan füzeleri, ezeli rekabetin tarihine geçerken Galatasaray, hafta içindeki kongre söylentilerini bir kenara bırakıp taraftarına müthiş keyifli bir gece armağan etti.

YORUM YAZ