MENÜ

Şifre Şifo

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Daha önceki 10 deplasman maçında 14 puan alıp, 16 puanı rakiplerine bırakmış Cim Bom. Lig tarihinde de Antalyaspor’un Galatasaray’a karşı galibiyeti yok. 1 gün sonrasının maçlarına bakarsan Beşiktaş Trabzon’a, Bursa da Sivas’a puan kaybı yaşatabilir. Sahaya bunları düşünerek çıkmak gerekli değil mi? Deplasman hovardalığına, puan dağıtma kampanyasına son vermek için maça konsantre olup çıkmak gerekmez mi? Ama nerede...
Şimdi bazıları akılları Bordeaux’daydı diyebilir. Buna katılmak mümkün mü? Bu takımda sorun var dediğimizde Adnan Polat, “En iyi bilenler işin başında” diyor. Merak ediyorum, hâlâ sahadaki Baros’u, Nonda’yı seyrettiğinde, gelmiyen Lincoln ile Kewell’ı bunların yanına koyduğunda, takımın yerli-yabancı dengesi kaçık görüntüsüne karşın, bu düşüncesi devam ediyor mu? Galatasaray taraftarının geçen senenin mücadele eden takımına ilave edilen transferlerden sonra göreceği tablo bu mu olmalı? Bizce Polat şapkayı önüne koyup bu işi toparlamalı. İş körlüğünü bir tarafa bırakmalı. İşin iyice tadı kaçmadan gereğini yapmalı.
Gelelim maça... Antalya’da Şifo’nun şifresi doğru çözüm getirdi. Zitouni bir yanda, Tita diğer yanda Volkan ve Sabri’yi tedirgin ettiler. Huni şeklinde sahayı daraltan Antalya, Galatasaray’ı göbekten hücum etmek zonunda bıraktı. Nonda, Baros, Arda ve Ayhan’ın göbekte kısa paslarla önünde set kuran defansı açamayacaklarını, kulübe de anlamadı. Oyunun içinde de hücumu çeşitlendirecek akılda hiç kimse yoktu. Konsantrasyon sorunu hem Baros’u hem Nonda’yı vurdumduymaz yapmış. Arda ve Servet Milli Takım yorgunu!! Meira da ağır vasıta gibiydi. Barış ise ısrarla söylüyoruz, Galatasaray’ın oyuncusu değil. Topal’daki düşüş de sürüyor, hâl böyle olunca ibre de oyunu çok isteyerek oynayan Antalya’ya döndü. Şifo ve öğrencilerine yürekten alkış, Galatasaray’ın bundan sonrası ise galiba kara kış!

YORUM YAZ