MENÜ

Panikatak

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Atak yaptık, ama bunlar panikataktı. Sahaya sürdüğümüz 11, topu indirip oyunu domine edecek, yönlendirecek isimleri bulundurmuyordu. Daha çok rakibin cezalanına çabuk paslarla inecek ve orada bitirici vuruşu yapacak oyuncuları bulundurmaya dayalı bir anlayış düşünmüştük. Ancak Letonya, geride yığılıp topu alan oyuncumuza çoklu baskıyı kontrol ettikleri alan içerisinde sıkça ve başarılı bir şekilde yapınca zaten panik ve telaşlı olan oyuncularımız son vuruş eksikliği yaşadılar. Töre ve Olcay, Gökhan ve Caner ile birlikte rakibin kanatlarını felç etmeliydiler. İstekli olmalarına rağmen genel moralsizlik ve içlerinde taşıdıkları ‘başaramazsak felaket olur’ duygusu onların da becerikli ayaklarını beceriksiz hale getirdi. Genç Ozan Tufan’a Letonya kalabalıklığını göbekte açma görevi vermek, takımımızı cılızlaştırdı. Böyle kalabalıklaşan rakiplerimiz karşısında topu hızlandırıp pas şiddetini ölçebilecek tecrübede bir futbolcumuz, onun yanında olmalıydı. Uluslararası maçlar içerideki lig gibi değildir. Kalite ve tecrübeyi gerektirir. Adem gibi birinden Umut’un yanında çoğalarak, galibiyeti getireceğini beklemek hayalcilik olur. Bilal’in füzesi bu tip kapanan takımlar için ne kadar doğru ise penaltı da tecrübesiz Ozan’ın bizi belki 2016 dışına itecek penaltı pozisyonu o kadar talihsizlikti. Gruptaki diğer maçlar da aleyhimize işliyor. Milli işler panikatağa dönüşüyor.

YORUM YAZ