MENÜ

Miami'de tatsız final

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Miami’de önce kadınlar finali oynandı. Dünkü maçı beklenildiği gibi İngiliz Konta aldı. Çift erkeklerde ise Brezilyalı Melo / Polonyalı Kubot , ABD’li rakiplerini yenerek şampiyon oldular. Çift kadınlar finalini ise eski partneri Hingis ile eşini yarı-finalde geçen Hintli Sania Mirza / Çek Strycova çiftiyle Kanadalı Dabrovski / Çinli Xu çifti, (bugün tekler finalinden sonra), oynayacak. Bu arada yeri gelmişken meraklısına belirtmeliyim ki hem erkek hem kadınlarda aşağıdan inanılmaz bir Çinli (Tayvan dahil) potansiyeli gelmekte. Tenisin her kategorisinde yer alıyor ve artık finallere kadar geliyorlar. Li Na’nın açtığı kapıdan oluk oluk giriyorlar. Dünyadaki her beş kişiden biri Çinli iken bunun ergeç gerçekleşmemesi zaten eşyanın doğasına aykırı.

Tek Erkekler finali başlar başlamaz nasıl cereyan edeceği belli oldu. İsviçreli kaçacak, İspanyol kovalayacak. Maç iki usta raketin birbirlerini test etmesiyle başladı. Oyunlar uzun sürüyordu. Yarım saat olduğunda maç daha 3-2 idi. İsviçreli kısa kesmek istiyor, İspanyol uzatıyor. Buraya kadar olan maçlarında rakibinden epey fazla efor sarfeden en az 2.5 saat daha fazla kortta kalan ve 5 yaş daha büyük olan Federer’in işi maç uzadıkça zorlaşacaktı. Hele Miami’nin aşırı nemli havasında değil ağırlaşan toplarla oynamak nefes almak bile zor oluyor. 45 dakika aşıldığında durum 4-3 idi ve Federer rakibini kırdı. İşin ilginç yanı Ekselansları kaçıyor İspanyol Boğası kovalarken durumda ufak bir değişiklik oldu. Federer riskli vuruşlarla rakibini hataya zorlamaya başladı. Bu zorlama sonuç verdi. Set te 6-3 Ekselanslarının oldu. Dakika 50.

İkinci setin başlangıcı esas mücadeleye sahne olacak kanısındaydım. Zinde olanın ayakta kalacağını düşünüyordum (survival of the fittest). Sonuçta haksız çıktım.

Bu kez Nadal kaçıyor, Federer kovalıyordu. Ancak beklenilen kalite yoktu müsabakada. İnsanlar iki oyuncunun yarı-final karşılaşmalarında gösterdikleri performanslarını bekliyorlardı ama maalesef basit-hatalarla dolu oyunda beklenilen “Godot (!)” burada da bir türlü gelemiyordu. Nadal kendisinden umulmadık kadar çok basit-hata yapmaya başladı. Artık yaşadığı stresi, rakibine peşpeşe kaybetmeye mi yoksa final oynamaya mı bağlamak lazım bilemiyorum. Ama bildiğimiz Nadal bu değildi. Aralarındaki karşılaşmalarda hep oyuna hükmeden, domine eden Nadal, titrek olan Federer iken bu yıl
Avustralya ile birlikte durum tersine döndü. Atak olan, baskı kuran ve risk alan hep İsviçreli. Ne yapacağı belirsiz olan ise İspanyol. Miami’de de bu durum değişmedi.

Setin ortalarında durum 4-4 iken Federer rakibini kırarak 5-4 yaptı. Sonra da Nadal’ın basit hatalarının da katkısıyla servisini alarak “Sunshine Double”* yaptı.

Roger Federer’in tenis tarihinin tartışmasız en büyük raketi olduğu şüphe götürmez. Ama birkaç yıldır büyük turnuva kazanamamış, 35 yaşında sakatlık yaşamış, ne yapacağı belli olmayan bir efsaneden böyle kendinden emin, zayıf noktaları olan backhand’i ile servisini daha da geliştirmiş ve fiziğinin belki de zirvesinde olan olağanüstü bir şampiyon yaratabilen başta antrenörleri Severin Lüthi ile İvan Ljubicic olmak üzere tüm ekibini ve ailesini özellikle kutlamak gerek.

Şimdi Avrupa Anakarasına önce Davis Kupası maçlarına ve sonra da toprak kort mevsimine geçiyoruz.

İyi haftalar ve hoşkalınız.

*ABD’deki peşpeşe iki turnuvaya “Indian Wells ve Miami” genellikle güneşli olduklarından dolayı “Sunshine Double” “Güneş Işığı dublesi” deniyor.

YORUM YAZ