MENÜ

Kızıl Fırtına !

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bir yanda tenisin tüm kurallarını yerine getirip son derece ortodoks bir oyun tutturan 24 yaşındaki dünya 8 numarası Avusturyalı Thiem diğer yanda ise 72. sırada olduğuna inanmanın çok zor olduğu, yaptığı sporun en ufak ayrıntılarına (ya da daha doğru bir deyimle ayırtılarına) bile aşina ve onları uygulamaktan çekinmeyen tam bir İtalyan ve tam bir serseri kurşun olan 25’lik Cecchinato.

Açıkcası Djokovic önünde bu adamın gelip geçici sürprizlerden biri olduğunu düşünmeye zorlamıştım kendimi (zorlamıştım hakikaten). Ancak emin olun Cecchinato gelip geçici olmayacak. Oynadığı oyun 72. sıranın değil…İlk 20’nin! Bakınız Schwartzman’da ne denli haklı çıktıysam bu adam için de öngörüm gerçekleşecek. Tabî kazandığı para (560.000 Avro) ve puanlarla kendi kendini salmazsa!

Maçın başlarında bilhassa Thiem asabi ve tutuktu. Ancak buradaki ağır-top oydu. Başta oyunu olmak üzere üstün olan taraftı. İtalyan bu nedenle Djokovic karşısındaki oyununu tutturamadı. Buna rağmen az bir süre sonra kendini buldu, rakibini yakaladı hatta sete bile talepkâr oldu. Biraz da heyecandan hiç yapmadığı hataları yapınca Thiem seti önce 5-5’te eşitledi ve sonra 7-5 aldı gitti.

İkinci set tam bir çekişmeye şahit oldu. Bir saati aşkın sürdü. Tie-break 12-10 bitti! Sonra geldik 3. sete. Artık Thiem rahatlamış ve vuruşlarında riske girebiliyordu. İş kovalamacaya döndü. Thiem kaçıyor İtalyan peşini bırakmıyordu. Tie-break’te ikisi de set-puanı için oynadılar ama kazanan üçüncüde Thiem oldu.

Bu sonuçtan sonra Cecchinato’nun hem savunması hem de moralman tükendi. 3. sette İtalyan ilk oyununu 5-0’da alabildi. Sonra da Thiem noktayı koydu (75, 76, 61).

Tahmin ediyorum ki tenisseverler artık Nadal-Federer arasındaki Wimbledon mücadelesini bekledikleri kadar Cecchinato’nun geleceğini sorgulayacaklardır! Açıkcası bu adam buradaki oyunuyla da bunu haketmiyor değil.

-----------------------

Artık sıra ağır-abilerin: Nadal – Del Potro. Tenis Dünyasının 1 numarası, Toprağın Kralı kesin favori olarak sahaya çıkıyor. Rakibinin back-hand’ine yükleneceği ve finali düşünerek bu maçtan olabildiğince diri çıkabilmek için puanları kısaltmaya çalışacağı kesin. Bakalım göreceğiz.

Dünya 6 numarası Sevimli-Dev ya da Tandil’in Kulesi diye adlandırılan 1.98’lik Del Potro ise servisine ve tenis camiasının en etkili forehand’ine güveniyor. Gerçekten bu adamın öyle bir forehand’i var ki, puan için vurduğunda, ekrandan topu izleyemiyorsunuz.

İlk sette Nadal kaçtı, Delpo kovaladı. Aradaki yegane fark Arjantinlinin oyunları kısa sürerken Nadal’ınkilerde İspanyol’un durumu kurtarana kadar canı çıkıyordu! Bir setin içinde İki kez oyun-topu savunmak zorunda kaldı. Ama bu arada rakibi de olduğu yerde durmuyordu doğal olara! Anlaşılan bu maçtan sonra finale kalacak olan Thiem’in karşısına biraz yorgun çıkacaktı. Delpo 6 kez kırma topu kullanamadı!

Bu şekilde 5-4’e kadar geldiler ve Nadal rakibinin servisini kırarak bir saate çok yakın bir sürede ilk setin sahibi oldu. Geri plandan tam bir güç gösterisine tanık oluyorduk. Bir saat süresince zorunluluk olmadıkça palnlı bir şekilde fileye gelen pek olmadı kanısındayım.

2. set Nadal’ın açılışıyla başladı ve onun üstünlüğü ile 5-0’a süregeldi. Delpo ilk oyununu ancak burada alabildi. Set bitti 37 dakikada (61).

3. setin ilk oyununda Nadal rakibini kırdı (2-0). Oyun öyle bir hal aldı ki artık Nadal’ın aldığı puanlar gülünç olmaya başladı…Rakibini sanki yok farzediyordu. Derken oynanılan son 12 oyun içinde Delpo ikincisini aldı ve oldu 2-1. Ardından Nadal yine sazı ele aldı ve oldu 5-2. Nadal maç için servis attı ve çok şey beklenilen bir maç iki saati biraz aşkın bir sürede “dağ fare doğurarak” bitti (64,61,62).

Delpo kötü oynadı ama onu kötü oynamaya yönlendiren de Rafa Nadal’dan başkası değildi. O denli üstündü anlayacağınız. Açıkcası Delpo’nun vatandaşı Schwartzman, İspanyol Boğasını daha zorlamıştı. Delpo bile haline gülüyordu! Yine açıkçası, bu aşırı tek yanlı ve tekdüze oyun son sette epey can sıktı. Emin olun yazım olmasa kapatırdım beyaz camı!

Evet Paris’ten bir “Kızıl Fırtına” geçiyor. Adı da Rafa Nadal. “Kızıl Pisliğin” üzerinde oyuna Nadal denli hakim olan ikinci bir oyuncu olduğunu hiç sanmıyorum. Bu fırtınayı finalde Thiem’in de durdurabileceğini hiç sanmıyorum.

Yarın kadınlar finali var unutmayınız. Saat 16:00’da olması lazım ama sizler yine de günlük bakınız. Rumen Simona Halep ile ABD’li Sloane Stephens karşılaşacak. Hoşkalın iyi akşamlar.

YORUM YAZ